Almanya’da devam eden göç tartışmaları Suriye vatandaşlarına yollanan mektupla yeni bir boyut kazandı. Mecklenburg-Vorpommern eyaletindeki Schwerin ve Rostock yabancılar daireleri, bölgede oturan Suriyelilere mektup göndererek, ülkeyi gönüllü olarak terk etmeleri yönünde çağrıda bulundu.
Gönderilen mektuplar, sadece sığınmacı statüsünde yer alan Suriye vatandaşlarına değil, ekonomiye katkı sunan ve çalışan Suriye vatandaşlarına da yollandı. Gönderilen mektupta, “Suriye’ye gönüllü olarak dönme isteğinize destek olmaya hazırız. Gidişinizi organize etmekten mutluluk duyarız” denildi. Almanya’dan Suriye’ye dönüş için yol masrafları ve maddi destek sağlanacağına da dikkat çekildi.
🔎 İçerik
Toggle“Artık bu dışlanmışlık hissini yaşamak istemiyorum”
Toplamda 2 bin 380 Suriye uyruklu kişiye mektup yollanırken, mektubu alan 2 doktor da yaşadığı hayal kırıklığını anlattı. Nordkurier’e konuşan İsimleri verilmeyen iki doktor, kısa bir süre önce doktor olarak Almanya’ya göç etti.
Kendisine mektubun ulaşması sonrasında büyük hayal kırıklığı yaşadığını belirten doktor Amira Eisaa (gerçek ismi değildir), “Almanya’ya geldiğim ilk andan itibaren tüm kalbimle çalıştım, Almanca öğrendim ve her zaman buranın Suriye’nin yanı sıra benim de evim olabileceğini hissettim. Ancak bu mektubu aldığımda, belki de bunun mümkün olmadığını düşündüm. Ve her zaman geri dönmeyi düşünmek zorundayım. Artık bu dışlanmışlık hissini yaşamak istemiyorum, burada çalışmaya, okumaya ve huzur içinde yaşamaya devam etmek istiyorum” dedi.
“Mektubu okuduğumda üzerimde öyle bir baskı oluştu ki yıkıldım”
Mektubu alan bir başka doktor Mohammad Kareem (gerçek ismi değildir) ise “Dolaylı olarak şunu söyledikleri hissine kapıldım: Lütfen ülkemizi terk edin. Mektubu okuduğum anda üzerimde öyle bir baskı oluştu ki, yıkıldım. Biz buraya mülteci olarak gelmedik. Çünkü yardıma ihtiyaçları vardı. Bunu tamamen anlıyorum. Örneğin, eğer bir mülteci olarak buradaysam ve devlet bana ‘Merhaba, eğer memleketinize geri dönmek isterseniz sizi destekliyoruz’ diyorsa, bu mantıklı. Ama anlayamadığım şey, neden bu mektubun bana gönderildiği” açıklamasını yaptı.
“Vergi ödüyoruz, tüm kurallara uyuyoruz”
Almanya’ya entegre olmak için sürekli çaba içinde olduklarını, çalıştıklarını ve dil öğrendiklerini, ayrıca gönüllü olarak çalışarak insanlara yardım ettiklerini söyleyen Eisaa, “Vergi ödüyoruz, tüm kurallara uyuyoruz ve Alman toplumuna büyük bir saygı duyuyoruz” dedi.
Kareem, “A1, A2, B1, B2 dil sınavlarını geçmek zordu, çünkü Suriye’deki Goethe Enstitüsü savaş nedeniyle kapalıydı. Bu yüzden sınavları vermek için Lübnan’a ya da Ürdün’e gitmek gerekiyordu. Bazıları da Mısır’a giderek orada sınava girdi” sözlerini kullandı.
Dil sınavlarını tamamladıktan sonra doktorlar için büyük bir bekleme süresi olduğunu söyleyen Eisaa, “Suriye’de tüm belgelerimle başvuruda bulundum. Onay almak iki yıl sürdü” dedi, diğer doktor ise 1.5 sene boyunca beklemek zorunda kaldığını ifade etti.
Eisaa, “Almanya’da mesleki dil sınavlarını geçmeden önce çalışmama izin verilmiyordu. Bu yüzden önceden bir banka hesabına para yatırmam gerekiyordu” diyerek 13 bin 92 euroluk bir bloke hesap açtırdığını, gereken her şeyi yerine getirerek doktorluk yapmaya başladığını söyledi.
“Belki Batı Almanya’da çalışmak daha iyi olur”
Amira Eisaa, “Rostock’ta eğitimime devam etmeyi hep istemiştim, çünkü bu sakin şehri ve güzel doğasını seviyorum. Ama bu mektuptan sonra, Batı Almanya’ya gidip orada çalışmanın daha iyi olup olmayacağını bir kez daha düşünmem gerekiyor” ifadelerini kullanırken, Mohammad Kareem de, birçok kişinin ona Batı Almanya’da uzmanlık eğitimini tamamlaması tavsiyesinde bulunduğunu belirterek, “Çünkü orada daha hızlı kabul görüyorsunuz. Ama ben Rostock’ta kalmak istedim. Ancak böyle bir mektuptan sonra insan kendine şunu soruyor: Acaba doğru bir karar mı verdim? Sarı saçlar ve yeşil gözler bir insanı daha iyi yapmaz, koyu renk saçlar da bir tehdit oluşturmaz” dedi.