Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ARD’nin Arena programında bir saat boyunca stüdyo izleyicilerinin sorularını yanıtladı. Göç, askerlik hizmeti, sağlık sigortası primleri, emeklilik ve Stadtbild (şehir manzarası) gibi birçok konuya ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.
Almanya’yı yenilemek istediğini, bunun zaman alacağını ifade eden Başbakan Merz, yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Artık kısa sürede çok şey vaat eden Merz değil, yedi aylık başbakanlık deneyiminin ardından kendini eleştirel bir gözle değerlendiren bir Merz olması dikkat çekti. Yönetmenin zorlu olduğunu belirten başbakan, “Kabul ediyorum, hâlâ memnun değilim ama başladık” dedi.
Almanya Başbakanı Merz, Stadtbild konusunda özeleştiri yaptı
Almanya Başbakanı Merz, kendi açıklamaları konusunda da özeleştiri yaptı. İki ay önce söylediği “şehir manzarası” çıkışına ilişkin konuşan Merz, “Belki neyi tam olarak kastettiğimi daha erken söylemeliydim. Bununla ilgili eleştirilere katılıyorum, bugün olsa bunu farklı yapardım. Güvenliksiz tren istasyonlarından, yüzme havuzlarından, polis için neredeyse girilemez hale gelen bazı şehir bölümlerinden söz ettik; Ruhr bölgesinin kuzeyinde bir sürü kent tamamen bakımsız durumda. Benim söylediklerimin bir kısmı bununla ilgiliydi ve bunu değiştirmemiz gerekiyor. Göçe ihtiyacımız var, göçmen iş gücüne ihtiyacımız var. Tüm sağlık sektörü, bakım sektörü ve daha birçok alan… Anne babam bir bakım evinde kalıyor; orada çalışanların neler yaptığını görüyorum. Başka ülkelerden gelenler olmadan artık bu iş yürümüyor. Birçok meslekte durum böyle. Bu ayrımı, yani farkı, daha güçlü vurgulamak isterim. Eğer beni bu noktada eleştiriyorsanız, haklısınız; belki yeterince açıklayıcı olamadım. Ama bence meseleyi biraz iyi niyetle anlamaya çalışan herkes, ne demek istediğimi anladı. Ve bu, dış görünüşle ilgili değildi, hiç ama hiç dış görünüşle ilgili değildi” dedi.
Göç konusunda Merz, “Ülkemiz, burada çalışmak, burada yaşamak ve Almanya’ya uyum sağlamak isteyenler için açık bir ülke olarak kalmalı. Aynı zamanda son 10 yılda mülteci ve iltica başvurularının sayısının çok arttığını gördük. Bunun, Ukrayna’daki savaşla da ilgisi var ama mesele sadece bu değil; dünyanın başka bölgelerinden gelen çok daha büyük bir kısım var. Göreve geleli aşağı yukarı yedi ay oldu. Bu yedi ay içinde sayıları yarıdan fazla azalttık. Rakamlar, hangi ayları kıyasladığınıza bağlı olarak, yaklaşık yüzde 50 gerilemiş durumda. Kasım ve Aralık her zaman yüksek aylardı. Şimdi bu aylarda da sayılar düşmeye devam ediyor. Ülkemizde yaşamak isteyenler kurallara uymak zorunda ve uymuyorlarsa gitmek zorundalar” dedi.
“Almanya’da yılda bir milyar doktor ziyareti yapılıyor”
Sağlık sigortası primleri ve sağlık sistemi hakkında da açıklamada bulunan Merz, şöyle konuştu:
“Almanya’da yılda yaklaşık bir milyar doktor ziyareti yapılıyor. Kişi başına bu kadar çok doktor ziyaretinin olduğu ikinci bir ülke neredeyse yok. Dünyanın en pahalı sağlık sistemlerinden birine sahibiz; Amerikan sisteminden sonra biz geliyoruz. Ama en iyi sistem değiliz. Önümüzde devasa bir görev var. Bu sistemi reformdan geçirmek ve gerçekten tıbbi hizmete ihtiyaç duyanların, sigorta türünden bağımsız olarak — ister özel, ister yasal sigortalı olsun — bu hizmete hızlıca ulaşmasını sağlamak istiyoruz. Amacımız bu. Bunun için sistemde köklü bir reforma ihtiyacımız var. İlk adım olarak aile hekimi ilkesini güçlendiriyoruz. Yani uzman doktora gitmek isteyenler önce aile hekimine başvurup oradan sevk alacak. Şunu da söyleyeyim herkesi yasal sağlık sigortasına geçirmek, yani tek tip sigorta sistemi, sorunu kendi başına çözmez. Sistemimizde yönlendirme mekanizmaları çok zayıf ve bunu değiştirmek istiyoruz. İlk adımı attık, ikinci adım gelecek yıl gelecek. Bu çok büyük bir iş olacak. Sağlık sigortası primlerindeki artışı önlemek istiyoruz. Bu, hükümetin açık hedefidir. Tekrar söylüyorum: Eğer bir şey yapmazsak, primler 0,1–0,2 puan artmak zorunda kalacak. Ama biz bunu önlemek istiyoruz.”
“AfD, biz artık yeterince iyi olmadığımız için bu kadar büyüdü”
AfD konusunda da değerlendirmelerde bulunan Merz, AfD’nin büyümesinin sebebinin diğer siyasi partilerin işini daha iyi yapmamasından kaynaklandığını belirterek, “AfD ile hiçbir seviyede, hiçbir şekilde iş birliği yapmayacağım. Bunu bir kez daha son derece açık şekilde ifade etmek istiyorum. Avrupa Birliği’nden çıkmak, NATO’dan çıkmak, Rusya’ya yakınlık, en kötü anlamıyla milliyetçilik… Bunlar bizimle bağdaşmıyor. Bu parti, sadece biz artık yeterince iyi olmadığımız için bu kadar büyüdü. ‘Biz’ derken kastım sadece CDU/CSU değil. Bunu meslektaşça bir yaklaşımla söylüyorum: SPD için de geçerli. Ben de bunu SPD ile birlikte durdurmak istiyorum. Ne demek bu? Ülkede kendimizi konumlandırdığımız yer olan siyasi merkezde, sorunları çözmeye çalışacağız. Sorunları çözdüğümüz anda, bu partinin tabanı giderek daralacak. Bu görevi yerine getirmek zorundayız. 2017’de Bundestag’a girdiler, 2021’de yüzde 10 civarındaydılar, 2025’te yüzde 20’ye yükseldiler. Mecklenburg-Vorpommern’da ve Saksonya-Anhalt’ta bugün yüzde 38–39 düzeyindeler. Bu partinin Almanya’da herhangi bir yerde, herhangi bir biçimde hükümet sorumluluğu üstlenmesini engellemek için elimden gelen her şeyi yapacağım” dedi.




