AfD lideri Tino Chrupalla, Oe24TV’ye verdiği röportajda tansiyonu yükseltecek ifadeler kullandı. AfD’nin demokratik yollarla seçilen bir parti olduğunu ifade eden Chrupalla, göç konusunda sıkı adımlar atılmasının şart olduğunu söyleyerek, hükümette AfD yoksa halkın taleplerinin de karşılıksız kalacağını vurguladı.
🔎 İçerik
Toggle“Göç politikalarında diğer partilerin bizim görüşlerimize doğru kaydığını fark ediyorsunuz”
Seçim öncesinde siyasetçiler programdan programa koşturmaya devam ediyor. AfD parti lideri Chrupalla da Karl Wendl’ın programında önemli açıklamalarda bulundu. Partisinin Nazi partisi olmakla suçlandığını söyleyen Chrupalla, “Biz çoğu zaman aşırı derecede haklıyız. Bugünkü siyasi tartışmalara baktığımızda bunu açıkça görebiliriz. Özellikle göç politikalarında diğer partilerin bizim görüşlerimize doğru kaydığını fark ediyorsunuz. CDU bile, taleplerimizin bazılarını bire bir kopyaladı. Ancak şu soruyu sormak gerekiyor: Bunu nasıl uygulayacak? Hangi partilerle iş birliği yaparak gerçekleştirecek?” dedi.
“Vatandaşlar, AfD’nin hükümette olmasını istiyor”
“Biz demokratik yollarla seçilmiş bir partiyiz” diyen AfD lideri, “Ben doğrudan Bundestag’a seçildim. Özellikle Doğu Almanya’da en güçlü partiyiz ve bazı eyaletlerde %40’a yaklaşan bir oy oranına sahibiz. Vatandaşlar, AfD’nin hükümette olmasını istiyor” açıklamasını yaptı.
“CDU’ya oy veren Merz’i seçer, Merz’i seçen savaşı seçer”
Friedrich Merz’e destek olmayacaklarını, çünkü Merz’in savaş yanlısı söylemlere sahip olduğunu belirten Chrupalla, “Merz, Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler göndermeye hazır olduğunu söylüyor. Bu, Avrupa’yı doğrudan bir savaşın içine çeker ve biz bunu kesinlikle reddediyoruz. Friedrich Merz, geçmişin bir politikacısıdır. Her zaman söylediğim gibi: CDU’ya oy veren, Friedrich Merz’i seçer. Friedrich Merz’i seçen ise savaşı seçer. Bunu vatandaşlar bilmeli. Olaf Scholz, Robert Habeck eski nesil politikacılar. Berlin’in siyasi balonunda yaşıyorlar ve Almanya’daki gerçek ekonomik ve sosyal krizleri tamamen görmezden geliyorlar. 23 Şubat seçimlerinden sonra umarım iktidar serüvenleri sona erecek, çünkü halk bu politikacılardan bıktı” sözlerini kullandı.
“Nükleer enerjiye geri dönmeliyiz”
Almanya’nın ciddi bir kriz içinde olduğunu, enerji fiyatlarının düşürülmesinin hayati önem arz ettiğini söyleyen Chrupalla, “CO₂ vergisini tamamen kaldıracağız. Nükleer enerjiye geri dönmeli ve araştırmalarımızı bu yönde geliştirmeliyiz. Aynı zamanda Rus gazına yeniden erişim sağlamalıyız. Çünkü Rusya her zaman güvenilir bir enerji tedarikçisiydi. Şu anda Almanya’da doğal gazın kilovat saati 10-15 cent arasında değişiyor ve bu, sanayinin rekabet gücünü tamamen yok ediyor. Volkswagen, bu yıl Almanya’daki üç fabrikasını kapatırken ABD’de iki yeni fabrika açıyor. Çünkü oradaki ekonomik koşullar çok daha elverişli. Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan (Green Deal) çıkmalıyız. Bu, Almanya’ya sadece mali yük getiriyor” dedi.
“AfD’nin hükümete gelmesi ile derhal bir göç reformu gerçekleştireceğiz”
Almanya sınırlarının kontrol altına alınmasını, göç politikalarının kökten değişmesini istediklerini belirten AfD lideri, “Ve en önemlisi, bürokrasiyi azaltmalıyız. Her yeni yasayı gözden geçirip gereksiz olanları iptal edeceğiz. Merkel 2015’te nitelikli iş gücü geleceğini söylemişti. Ancak sonuç tam tersi oldu. Bugün Almanya’ya gelenlerin büyük bir kısmı suçlu ve entegrasyona yatkın olmayan kişiler. Mannheim’daki bıçaklı saldırı, Magdeburg’daki Noel Pazarı saldırısı, Aschaffenburg’da çocukların öldürülmesi… Bütün bunlar göç politikalarının bir sonucudur. AfD’nin hükümete gelmesiyle birlikte derhal bir göç reformu gerçekleştireceğiz. CDU bazı önerilerimizi destekledi ama yeterli olmadı. Göç yasaları konusunda sunduğumuz teklifler ancak AfD iktidara geldiğinde tam anlamıyla hayata geçirilebilir. CDU, şu anki söylemleriyle sadece seçmenleri kandırıyor” açıklamasında bulundu.
“AfD er ya da geç Almanya’nın yönetiminde belirleyici bir rol oynayacak”
Avrupa Birliği’nin mevcut yapısının kabul etmediklerini söyleyen Chrupalla, “Ulusal kararların tekrar ulusal parlamentolara devredilmesi gerektiğine inanıyoruz. Avrupa Birliği, bürokrasi ve yolsuzluk yuvasına dönüşmüş durumda. Biz, AB’yi reforme etmek istiyoruz. Seçim sonuçları büyük ihtimalle Almanya’nın siyasetinde köklü bir değişiklik getirecek. Ancak CDU’nun bugünkü vaatlerini nasıl hayata geçireceği belirsiz. AfD’nin olmadığı bir hükümet, halkın taleplerine karşılık veremez. AfD, er ya da geç Almanya’nın yönetiminde belirleyici bir rol oynayacak” dedi.
Seçimleri Türkçe olarak takip etmek için Almanya Seçimleri – Şubat 2025 sayfamıza göz atabilirsiniz.