Almanya, diğer Avrupa Birliği ülkelerinin sorumluluğundaki sığınmacıları geri göndermek istiyor. Ancak özellikle AB üyesi Akdeniz ülkeleri, sorumluluklarını yerine getirme konusunda sınıfta kalıyor.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, kendi sorumluluklarında olan sığınmacıların yalnızca belli sayıdaki bölümünü Berlin’den almayı kabul etti.
1990 yılında imzalanan Dublin Anlaşması, sığınmacı başvurusunda bulunan kişilerin ilk olarak ayak bastıkları AB ülkesinde bu işlemleri yapmasını zorunlu kılıyor. Bu durumda bir kişi Yunanistan’a sığınma talebinde bulunduysa, oraya sığınması gerekiyor.
🔎 İçerik
ToggleSığınmacıları tespit ediyor ama geri yollayamıyorlar
Son yıllarda AB üyesi olan Akdeniz ülkeleri, kapasitenin çok üstünde göçmen kabul ettiklerini söyleyerek, kendi ülkelerine sığınan ancak başka ülkelere giden başvuru sahiplerinin yeniden kendi ülkelerine yollanmasını kabul etmiyor.
Örnek vermek gerekirse bir kişi İtalya’dan sığınmacı olarak başvuruyor ancak sonrasında Almanya’ya gidiyor. Bu durumda Dublin Anlaşması’na göre söz konusu kişinin İtalya’da kalması gerekiyor. Fakat güncel tabloda İtalya, fazla göç aldığını söyleyerek bu kişiyi geri almak istemediğini belirtiyor.
İtalya sadece 3, Yunanistan ise 22 kişiyi geri aldı
Almanya, AB üyesi ülkelere bu yönde 74 bin 583 başvuru yaparak, ilgili sığınmacıların ilk başvuru yapılan ülkelere geri gönderilmesini talep etti. Fakat bu taleplerin yalnızca 5 bin 827’si kabul gördü. İtalya ve Yunanistan özelinde bu oran çok çok daha düşük.
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, göçmenlerin geri alınması konusunda hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ederek, İtalya ya da Yunanistan’a kadar anlayış gösterdiklerini söyledi.
Geçen yıl Almanya’dan İtalya’ya 12 bin 841 kabul talebi iletildi ancak bunlardan 10 bin 402’si onaylansa da sadece 3 tane göçmen Almanya’dan İtalya’ya geri gönderilebildi. BAMF verilerine göre Berlin’den, Yunanistan’a ise 15 bin 453 kabul talebi gönderildi. Ancak sadece 219’u kabul edildi ve 22 kişi geri gönderilebildi.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Sekreteri Carsten Linneman, göç politikasının değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Almanya’ya yasa dışı göçü durdurmalıyız ve sınırlarda göçmenleri geri çevirmeliyiz” dedi.
Almanya da başarısız bir tablo sergiledi
Sadece diğer ülkeler değil Almanya da bu konuda başarısız bir tablo ortaya koydu. Almanya’ya geçtiğimiz yıl 14 bin 984 geri kabul talebi yapıldı. Bu taleplerin 10 bin 112’si onaylanırken, Almanya sadece 4 bin 592 kişiyi geri kabul etti.
Ankara Üniversitesi Gazetecilik bölümü mezunuyum. Eğitim hayatımı noktaladıktan sonra birçok sitede metin yazarlığı, haber editörlüğü, içerik editörlüğü ve redaksiyon hizmeti verdim. Sonrasında yolum Vasistdas ile kesişti.
Almanya’nın düzeni, sosyal yönden kuvvetli olan bir devlet anlayışına sahip olması, benim için Almanya’yı eşsiz ülkeler arasında önemli bir yere koyuyor. Özellikle de Alman iş kültürüne büyük ilgi duyuyorum ve bu nedenle Almanya hakkındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Almancada çok sevdiğim bir atasözü olan, “Geteilte Freude ist doppelte Freude” (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar) düşüncesiyle insanlarla bire bir sohbet etmeyi, yapabildiğim noktalarda yardımcı olmayı, yeni insanlar tanımayı ve yeni kültürler öğrenerek, bakış açılarımı geliştirecek kapılar açmayı seviyorum. Vasistdas ekibinin bir parçası olarak; sizinle kimi zaman bir yazıda, kimi zaman bir mesajda, kimi zaman da sosyal medyada bir paylaşımla buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.