Özellikle son yıllarda Almanya’da sığınmacı tartışmaları gündeme gelmeye devam ediyor. Sığınmacılara yapılan yardımların azaltılması hedeflenirken, peki Almanya sığınmacılara yardım konusunda diğer Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla ne durumda?
DW Türkçe’nin haberine göre, diğer Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında Almanya sunduğu yardımlar ile açık ara önde geliyor. Kamu televizyonu ARD muhabirlerinin yaptığı görüşmelerle birlikte teyit edilen bilgilere göre, iltica başvurusu sırasında Almanya’nın yaptığı yardımlar diğer ülkeleri geride bırakıyor.
Almanya, sığınmacılara yardım konusunda önde geliyor
Başvuru sürecinde Almanya’da yalnız yaşayan bir kişi aylık olarak 441 euro gelir elde ediyor. Bu tutarın 196 eurosu cep harçlığı, 245 eurosu ise temel ihtiyaçlar için ayrılıyor. Öte yandan sığınma merkezlerinde yemek hizmeti almayan sığınmacılar da bu tutarı alıyor.
Diğer ülkelere bakarsak Fransa’da barınma imkanı bulunmayan bir sığınmacıya 440, barınma imkanı sağlanan sığınmacılara 210 euro veriliyor. Danimarka’da ise konaklamaya ek olarak 236 euro ödeniyor. Polonya’da ise sadece barınma ve gıda desteği verilirken bir maddi ödeme yapılmıyor.
Seçim döneminde Friedrich Merz’in sık sık gündeme getirdiği Bürgergeld yani vatandaşlık parası, sığınma başvurusu kabul edilen kişilere de veriliyor. Bu yardım da 563 euro tutarına denk düşüyor. Bir de ek olarak kira, ısınma giderleri ve zorunlu sağlık sigortası ödemesi de yapılıyor.
Fransa’ya bakarsak sığınma başvurusu kabul edilen sığınmacılara “Revenu de solidarité active”den (RSA) adlı bir temel yardım ödeniyor ancak bu yardımın tutarı konut desteği dolayısıyla azaltılıyor. Danimarka’da ise mülteci statüsündeki kişilere konut yardımı dahil olmak üzere 882 euro ödeniyor. Polonya’da ise ödeme 160 euro ile sınırlı.
Sığınmacı başvurusu kabul edilmeyene de destek var
Sadece başvurusu kabul edilenler değil kabul edilmeyenlere de destek konusunda Almanya önde geliyor. Berlin, başvurusu reddedilen fakat “müsamaha” statüsünde bulunun sığınmacılara, 36 ay sonrasında Alman sosyal yardım ödemesi alanlarla aynı hakları tanıyor ve vatandaşlık, konut ile ısınma yardımı yaparak zorunlu sigorta ücretlerini de karşılıyor. 2024 itibari ile Almanya’da 221 bin sınır dışı edilmesi gereken yabancı var ve 179 bini duldung statüsünde yer alıyor.
Fransa’ya bakarsak “müsamaha” statüsü diye bir statü bulunmuyor. Kişinin sığınma başvurusu reddedilirse yardımlar direkt olarak kesiliyor. Polonya’da ise başvuru reddedilen sığınmacı, hiçbir maddi destek alamıyor.
Almanya’ya 250 bin iltica başvurusu yapılırken, Danimarka’ya 2.300 yapıldı
Almanya, geçtiğimiz yıl 250 bin iltica başvurusu aldı. Danimarka’da ise başvuru sadece 2 bin 300 oldu ve sadece 860 kişiye iltica hakkı verildi. Bunda etkili olan noktalardan birisi de sığınma hakkının geçici şekilde verilmesi. Bir kişi sığınmacı statüsü aldığında daha sonra yetkililerin uygun görmesi halinde üzerinden seneler geçse bile geri gönderilebiliyor. Bu da iltica başvurusu için Danimarka’yı cazip ülkeler arasından çıkarıyor.
Dünyada en fazla sığınmacının yaşadığı ülke olan Türkiye’de ise sığınma statüsü, farklılık gösteriyor. Türkiye’de Avrupa dışından gelenlere mülteci statüsü verilmiyor. 2011’de yaşanan iç savaşla birlikte Suriye’den gelen milyonlarca sığınmacıya, geçici koruma statüsü verildi. Bu statü kapsamında Suriye kökenli kişiler, ücretsiz sağlık hizmeti ve eğitim hakkına sahip oldu. Fakat sığınmacılara sağlanan destek büyük ölçüde Avrupa Birliği’nden geldi. AB ile Türkiye arasında 2016’da Göç Mutabakatı imzalandı ve ek fonlarla birlikte 10 milyar euroluk bir fon oluşturuldu. Sığınmacılara yönelik temel ihtiyaçlar, sağlık, eğitim, sosyo-ekonomik alanlardaki destekler de bu fondan karşılandı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 3 milyon 200 bin kayıtlı Suriyeli var ve bununla birlikte 222 bin kadar diğer uyruklardan sığınmacı yaşıyor.