Sabah saatlerinde çok sayıda polis eşliğinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı. Yaşanan olay Türkiye’de geniş yankı uyandırırken, Almanya’da da büyük ses getirdi.
Alman medyası tarafından konuya ilişkin birçok haber yapıldı ve Ekrem İmamoğlu’nun gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındaki en güçlü aday olduğuna dikkat çekildi.
“Ben kendimi milletime emanet ediyorum”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah saatlerinde sosyal medya hesabından bir video paylaşarak, “Üzülerek söylüyorum milletimizin iradesini gasp etmeye çalışan bir avuç akıl benim sevgili polislerimi, bu ülkenin emniyet güçlerini bu kötülüğe alet ederek 16 milyon İstanbullunun konutunun kapısına yüzlerce polis yığmıştır. Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum. Hepinizi çok seviyorum. Ben kendimi milletime emanet ediyorum, dimdik ayakta olacağımı bütün milletim bilsin. O kişiye ve onun bütün bu süreci aparat kullanan aklı ile mücadeleye devam edeceğim” dedi. Daha sonrasında ise İmamoğlu X hesabından bir paylaşım daha yaparak, “Yapılan kumpaslara, tuzaklara, yalanlara, kul hakkı yiyenlere, hakın iradesini çalanlara gerekli cevabı milletimiz verecektir. Önce Allah’a sonra milletimize emanetim” yazılı bir fotoğraf paylaştı.
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki: Demokraside ağır gerileme
Türkiye gündeminde siyasetçilerden üst üste tepkiler gelmeye devam ederken, Almanya siyasetinde de bu olay tepki çekti ve gözaltı gelişmesi kınandı. Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sebastian Fischer, Ekrem İmamoğlu gözaltına alınınca bu durumun “Türkiye’deki demokrasi açısından ağır bir gerileme” olduğunu söyledi ve “Alman hükümeti için işleyen bir demokrasinin temel koşulu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine duyulan saygıdır” dedi.
Türkiye’deki seçmenin iradesine saygı duyulması gerektiğini ifade eden Fischer, “Bu tüm demokrasiler için geçerlidir. Gözaltı, Türkiye’deki demokrasi ve hukukun üstünlüğü temel ilkelerine riayet edilmesi konusunda son derece endişe verici bir gelişme” sözlerini kullandı ve AB üyeliğine aday olan Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak bu temel ilkelere uyması gerektiğini söyledi.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, “Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha da iyileştirmek için çok çabaladık. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türk demokrasisi ve ilişkilerimiz açısından üzücüdür. Muhalefet mahkemede yargılanmamalıdır” dedi.
SPD Genel Başkanı Lars Klingbeil de bu konuda bir açıklamada bulunarak, Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edildiğini hatırlatarak, İmamoğlu’nun siyasi yarışta saf dışı bırakılması için çaba gösterildiğini söyleyerek, “Türkiye’deki demokrasiye ağır bir saldırı. Türk hükümeti böylece artık adil seçimler ve bağımsız bir hukuk devleti istemediğini göstermiş oluyor. Atılan adımlar orantısızdır, güven ve inandırıcılığı yok etmektedir. Bunun tüm ülke açısından dramatik sonuçları olacaktır. Türkiye’nin geleceğini siyasî keyfiyet belirlememelidir” dedi.
SPD’nin resmi Instagram hesabından da İmamoğlu ile dayanışma paylaşımı yapıldı ve Türkçe olarak, “SPD’nin dayanışması, Ekrem İmamoğlu, kardeş partimiz CHP ve bugün haksız yere tutuklanan herkesle. Hepsi derhal serbest bırakılmalıdır. Türkiye’nin geleceği, siyasi keyfiliğe teslim edilmemelidir” denildi.

“Polis görüntülerinin Türkiye’de herkesin gözünü korkutması hedeflenmektedir”
Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi ve Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkanı Max Lucks da “Demokratik bir şekilde seçilmiş belediye başkanı ve yerel yöneticilerin evlerini çeviren polis görüntülerinin Türkiye’de herkesin gözünü korkutması hedeflenmektedir. Bunlar sıklıkla Kürt illerinde gördüğümüz görüntüler. Devlet gücünün kendi seçim sonuçları için riyakârca kullanılması asıl suistimaldir” sözlerine yer verdi.
Ekrem İmamoğlu gözaltına alınınca AB’den de tepki geldi
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını “derinden endişe verici” olarak nitelendirerek, “Türkiye’nin bir Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği üyeliğine aday ülke olması bakımından, belediye başkanının gözaltına alınmasının derinden endişe verici olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin demokratik değerleri, özellikle de seçilmiş yetkililerin haklarını muhafaza etmesi şarttır. Türkiye’nin Avrupa’ya bağlı kalmasını istiyoruz, ancak bu, demokratik normlara ve pratiklere açık bir bağlılık gerektiriyor ve Türkiye’nin bu temel ilkelere saygı duyması kilit önem taşıyor” açıklamasını yaptı.
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos ise sosyal medyadan Ekrem İmamoğlu gözaltına alındığı için tepki göstererek, “İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’nin uzun yıllara dayanan demokratik geleneğine bağlılığına dair soru işaretlerine neden oluyor” dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) de gözaltına tepki gösterdi ve İmamoğlu’nun derhal serbest bırakılmasını talep ederek, temelsiz suçlamaların düşürülmesini istedi. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise Türkiye’nin otoriter bir devlet olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak, “İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dâhil 100 kişinin gözaltına alındığına ve dört gün gösteri yasağı getirildiğine dair haberleri büyük bir endişeyle takip ediyorum. Son aylardaki tüm hamlelerde olduğu gibi yine İstanbul Başsavcılığı. Tam otoriter bir devlete doğru son sürat” sözlerini kullandı.
CHP, 23 Mart 2025 tarihinde ön seçimlere gidecek ve cumhurbaşkanı adayını belirleyecekti. Ekrem İmamoğlu gözaltına alınınca seçimin akıbetinin ne olacağı da merak ediliyor.