Almanya’nın “mutti” ismiyle ön plana çıkan geçmiş Başbakanı Angela Merkel, Avrupa’ya yaşanan uluslararası siyasi zorluklar sebebi ile birlik çağrısı yaptı. CDU’da uzun yıllar başkanlık yaparken şansölyelik görevinde de oldukça önemli işlere imza atan Merkel, emekliye ayrıldıktan sonra Almanya’nın geleceği ve güvenliği için zaman zaman çağrılarda bulunmaya devam ediyor.
🔎 İçerik
ToggleAvrupa’nın birlik olması gerektiğini söyledi
Angela Merkel, Rheinische Post Genel Yayın Yönetmeni Moritz Döbler ile yaptığı söyleşide önemli açıklamalarda bulundu. Avrupa’da birlik olunmaması halinde kaybedenin yine Avrupa olacağını ifade eden Merkel, Avrupa Birliği’ne çağrı yaparak, “Hepimiz hissediyoruz ki eğer birlik olmazsak, adeta yok oluruz” dedi.
Savunma bütçesinin artırılması planını destekliyor
CDU/CSU ve SPD’nin temel mutabakat metnine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan CDU’lu Angela Merkel, savunma bütçesinin artırılmasının hedeflenmesi ile ilgili kararı doğru bulduğunu söyledi. Öte yandan göç konusunda ise “Bu, sadece komşu ülkelerle iş birliği içinde ele alınabilecek bir Avrupa meselesi” sözlerini kullandı.
23 Şubat 2025 seçimlerinin sonuçları konusunda da değerlendirme yapan Merkel, “Elbette partimin kazanmasına çok sevindim. Ancak AfD’nin bu kadar güçlü olmasını tabii ki istemezdim” diyerek, siyasi merkezin zayıfladığını söyledi.
Yeni hükümetin kurulması aşamasında yapılan müzakereler konusunda başarılar dileyen Merkez; SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyonun halk arasında hoşnutsuzluk yarattığını hatırlattı.
Trump ile ilgili de değerlendirme yaptı
Dış politika konusunda ise deneyimli siyasetçi, ABD Başkanı Donald Trump hakkındaki görüşlerini paylaşarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ülkeyi tek başına yönetme biçiminin Trump için cazip bir görüntü oluşturduğunu söyledi.
Putin’in Ukrayna’yı işgal ettiğini ifade eden Merkel, bu durumun uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki düzeninin de bozulmasına yol açtığını söyledi. Öte yandan bu krizin sadece askeri yollarla değil aynı zamanda diplomatik olarak çözülmesinin mümkün olduğunu belirterek, “Ukrayna’nın egemen kalması gerekiyor” sözlerini kullandı.