CDU/CSU Şansölye Adayı Friedrich Merz, AfD ile iş birliği iddialarıyla siyasette gerilimi tırmandırdı. Almanya 23 Şubat 2025’te sandığa gidecek ve yepyeni bir dönemin kapısının aralanması bekleniyor. Seçimlere sayılı günler kalırken, özellikle göç politikaları konusunda ipler gerilmeye devam ediyor. CDU/CSU Şansölye Adayı Friedrich Merz’in yaptığı çıkış, siyasette tansiyonu hızla yükseltti.
Memleketi Brilon’da yaptığı seçim kampanyasında AfD ile hiçbir şekilde iş birliği yapmayacağını söyleyen Merz, sınır kontrollerinin sıklaştırılmasını ve düzensiz göçmenlerin iltica başvurusunun kabul edilmeyerek sınırdan geri gönderilmesini savunuyor.
Hristiyan Birlik partileri, seçim anketlerine göre sandıktan ilk sırada çıkacak. Ancak tek başına hükümet kuramayacakları için muhtemelen SPD ve Yeşiller ile üçlü bir koalisyon kuracak. Fakat CDU/CSU’nun politikaları konusunda, SPD ve Yeşiller aykırı kalıyor.
Yapılan anketlere göre Almanya’nın en büyük ikinci siyasi gücü olarak AfD görünüyor. Birlik’in AfD ile iş birliği yapması mümkün fakat demokratik partilerin aşırı sağcı partilerle koalisyon kurmama ilkesi anlamına gelen “Yangın Duvarı (Brandmauer), bu koalisyonu engelliyor.
🔎 İçerik
ToggleYangın duvarı yıkıldı mı?
Fakat son günlerde Birlik Şansölye Adayı Merz’in çıkışları, yangın duvarının yıkılmaya başlayıp başlamadığının sorgulanmasına neden oldu. AfD lideri Alice Weidel, Aschaffenburg’da yaşanan saldırı sonrasında CDU lideri Merz’in sert açıklamalarına destek çıkarak, “Bizim çözüm önerilerimizi sizin de benimsemiş olmanız memnuniyet verici. Bu çözümleri hayata geçirmek için Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’e ihtiyaç yok. Meclisteki mevcut çoğunluk bunu birlikte yapmamıza imkan tanıyor” şeklinde bir mektup yazdı.
Merz, Meclis’e göç politikaları konusunda yasal düzenleme teklifi ile geleceklerini açıkladı. Ancak yangın duvarı ilkesine bağlı olduklarını ve AfD ile iş birliği içinde olmayacaklarını da söylemişti. Göçü sınırlandıracak iki teklifi Meclis’e sunacağını söyleyen Merz, “Siyaseten bu yolda kimin destek vereceği umurumda değil. Artık karar verilecek. Hem de Almanya’da nüfusun çoğunluğuna karşılık gelen bir meclis çoğunluğuyla” dedi. Yapılan açıklama sonrasında ise Weidel, “Yangın duvarı yıkıldı” açıklamasında bulundu.
Merz ise karşılığında, “Biz Hristiyan Birlik partileri olarak yapılması gerektiğini düşündüğümüz şeyi yapıyoruz. AfD oy verirse verir, vermezse vermez. Ortada görüşmeler yok, müzakere yok, hükümet ortaklığı yok” açıklamasını yaptı.
SPD ve Yeşiller sıcak bakmıyor
CDU/CSU’nun Meclis’e sunacağı iki yasa teklifi ise tartışmalı maddeler barındırıyor. Sınırdan geri çevrilmelerde “alışılmadık acil durum” sebebiyle ulusal hukukun Avrupa hukukuna göre öncelik haline gelmesi savunuluyor. SPD ve Yeşiller ise “alışılmadık acil durum”dan bahsedilemeyeceğini söylüyor.
Birlik’in yasa teklifinin kabul edilmesi için AfD’den destek alması gerekecek gibi görünüyor. Fakat Birlik politikacıları, AfD ile iş birliği durumunda zarar göreceklerinin farkında. Yapılan son ankete göre, CDU/CSU seçmeninin yüzde 73’i her türlü iş birliğine karşı. Bu riski almamak için Birlik’in, meclise sunacağı teklifin içine AfD’nin rahatsız olabileceği birkaç maddeyi yerleştirmeyi düşündüğü öne sürüldü.
Söylenilene göre söz konusu kanun teklifinde, “AfD, kitlesel yasadışı göç yoluyla ortaya çıkan endişe, korku ve sorunları, yabancı düşmanlığını körüklemek ve komplo teorilerini yaymak için kullanıyor. AfD bir ortak değil siyasi hasımdır” ifadeleri yer aldı.
Almanya’da seçim sürecini Almanya Seçimleri – Şubat 2025 sayfamızdan takip etmenizi tavsiye ederiz.