Almanya’da Magdeburg saldırısı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. 20 Aralık Cuma akşam saatlerinde doktor olduğu öğrenilen Suudi Arabistanlı Taleb A. adlı bir şahıs, aracıyla Noel pazarına saldırı düzenleyerek biri 9 yaşında bir erkek çocuğu, dördü kadın olmak üzere 5 kişinin ölümüne neden olurken 200’den fazla kişinin yaralanmasına sebep oldu.
Olay Almanya’da büyük yankı uyandırırken, saatler ilerledikçe ortaya çıkan detaylar da epey dikkat çekti. Saldırganın 2006’dan beri Almanya’da yaşadığı öğrenildi. İslam karşıtı, aşırı sağcı olduğu tespit edilen şahıs, olayın ardından tutuklanarak hakkında cinayet, cinayete teşebbüs ve tehlikeli yaralama gibi suçlardan dava açıldı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer üst düzey yetkililer, Magdeburg saldırısı sonrasında bölgeye ziyaret gerçekleştirerek hayatını kaybedenler için taziye mesajlarında bulundu. Yaşanan elim olayın ardından Noel pazarlarındaki güvenlik önlemleri de artırıldı.
Daha önce de tehdit etmiş
Magdeburg saldırganının 2013’te tabipler birliğini terör eylemleriyle de tehdit ettiği söyleniyor. Şüpheli şahsın psikiyatri ve psikoterapi uzmanı olarak çalıştığı belirtilirken, İçişleri Bakanı Christian Pegel (SPD), Pazar sabahı düzenlediği basın toplantısında Magdeburg saldırısının zanlısı hakkındaki son ulaşılan bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
2011’den 2016’ya kadar Stralsund’da yaşayan saldırganın, geçmişte birçok olumsuz vaka ile gündeme geldiği öğrenildi. Şahıs geçmişte, 2013 yılında bir maraton sırasında üç kişinin öldüğü 140 kişinin yaralandığı saldırıya atıf yaparak, “uzun süre hatırlanacak bir uluslararası üne sahip eylem” yapma tehdidinde bulundu. 2014’te tabipler birliğine yaptığı yorumlar dolayısıyla para cezası aldı. Şahıs cezayı kabul etmesi ve Mayıs 2015’te adli makamlara bir mektup yazarak bu kez hakimlere hakaret etti. Aynı yılın sonlarına doğru da federal makamlara dilekçe yazdı. Karardan şikayet ederken hakimleri de ırkçılıkla suçladı.
2013’te yaşanan olay sonrasında Taleb A.’nın Stralsund’daki evinde arama yapıldı fakat saldırı hazırlığına ilişkin bir tehdit bulunamadı. 2014’te Taleb A. bu kez polis memurlarını tehdit etti ve şahıs hakkında “tehlike sorgulaması” yapıldı. Memurlar, Abdulmohsen’i suç işlemekten kaçınması konusunda uyardı.
50 yaşında Suudi Arabistanlı Abdulmohsen’in Alman vatandaşlarına yönelik tehditkar paylaşımları da ortaya çıkarken, Ağustos ayında yaptığı paylaşımda, “Almanya’da Alman elçiliğini havaya uçurmadan ya da Alman vatandaşlarını rastgele katletmeden adalete giden bir yol var mı? Eğer bilen varsa, lütfen bana haber versin” yazdığı tespit edildi.
Bir başka ortaya çıkan bilgiye göre bir kadın Berlin polisine İngilizce olarak bir e-posta yolladı ve “Rastgele Alman vatandaşlarını öldüreceğini söyleyen bir adam var” diyerek Taleb A. hakkında harekete geçilmesi için uyarıda bulundu. Güvenlik makamlarının bu konuda yetersiz kaldığı eleştirileri büyümeye devam ederken, Almanya’nın en büyük gazetelerinden Bild ise hükümete yönelik olarak, “Polisimiz ve istihbarat servislerimiz Suudi’yi radarlarına aldıkları halde neden hiçbir şey yapmadılar? Ve Suudi Arabistan’dan gelen ipuçları neden görmezden gelindi?” sorusunu yöneltti.
AfD destekçisi çıktı
Magdeburg saldırganının öte yandan Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine de destek verdiği tespit edilirken, Terör Uzmanı Peter R. Neumann konu hakkında X hesabından paylaşımda bulunarak, “Bu ‘işte’ 25 yıl geçirdikten sonra artık hiçbir şeyin sizi şaşırtamayacağını düşünüyorsunuz. Ancak Doğu Almanya’da yaşayan, AfD’yi seven ve Almanya’yı İslamcılara gösterdiği hoşgörü nedeniyle cezalandırmak isteyen 50 yaşındaki Suudi bir eski Müslüman – bu gerçekten radarımda yoktu” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise Magdeburg saldırısı hakkındaki açıklamasında, “Bu noktada sadece failin açıkça İslamofobik olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz – bunu teyit edebiliriz. Geri kalan her şey daha ileri bir soruşturma konusu ve beklemek zorundayız” dedi.
Suudi Arabistan defalarca uyarmış
Yaşanan Magdeburg saldırısı sonrasında vahim bir iddia daha ortaya atıldı. Öne sürülene göre Suudi Arabistan, Alman hükümetini saldırgana karşı 3 kez uyardı. CNN International’a konuşan isimsiz bir kaynak, Suudi yetkililerin ilk olarak 2007’de Alman makamlarını Taleb A. hakkında uyardığını iddia etti. Daha sonra Suudi Arabistan’ın söz konusu saldırganı kaçak olarak tanımlayarak 2007-2008 arasında Almanya’dan talep ettiğini iddia eden isimsiz kaynak, Alman yetkililerin güvenlik endişesi nedeniyle şahsı iade etmediğini öne sürdü.
Ankara Üniversitesi Gazetecilik bölümü mezunuyum. Eğitim hayatımı noktaladıktan sonra birçok sitede metin yazarlığı, haber editörlüğü, içerik editörlüğü ve redaksiyon hizmeti verdim. Sonrasında yolum Vasistdas ile kesişti.
Almanya’nın düzeni, sosyal yönden kuvvetli olan bir devlet anlayışına sahip olması, benim için Almanya’yı eşsiz ülkeler arasında önemli bir yere koyuyor. Özellikle de Alman iş kültürüne büyük ilgi duyuyorum ve bu nedenle Almanya hakkındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Almancada çok sevdiğim bir atasözü olan, “Geteilte Freude ist doppelte Freude” (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar) düşüncesiyle insanlarla bire bir sohbet etmeyi, yapabildiğim noktalarda yardımcı olmayı, yeni insanlar tanımayı ve yeni kültürler öğrenerek, bakış açılarımı geliştirecek kapılar açmayı seviyorum. Vasistdas ekibinin bir parçası olarak; sizinle kimi zaman bir yazıda, kimi zaman bir mesajda, kimi zaman da sosyal medyada bir paylaşımla buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
