Alman hükümeti, birçok yasa tasarısını kabul etti. Polisin tehlikeli durumlarda dronlara müdahale konusunda geniş yetkiye sahip olması, hastane reformu, sigorta primleri ve esrar konusunda yeni kararlar alındı. Tabii şu an için bu sadece kabinede onaylandı, yasa olarak yürürlüğe girmedi. Meclis’in onayı gerekiyor.
Dron konusunda polise daha geniş yetki
Yeni düzenlemeyle Federal Polis, dronları düşürme konusunda daha açık yasal yetkilere sahip olacak. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, “Polis artık fiziksel müdahalelerde de bulunabilecek, yani dronların yakalanması veya düşürülmesi artık yasal olarak mümkün hale gelecek” dedi.
Dobrindt ayrıca, Federal Polis’in çağın gerektirdiği teknik donanımla dron tehditlerine karşı koyabileceğini belirtti. Buna örnek olarak elektromanyetik darbeler, sinyal karıştırma (jamming) ve GPS bozma teknikleri gösterildi. Jamming yönteminde, dron ile pilot arasındaki bağlantı kesiliyor.
Yeni yasa sadece polisle sınırlı kalmayacak. Bazı durumlarda Alman Silahlı Kuvvetleri de devreye girerek dron tehditlerine doğrudan müdahale edebilecek. Ayrıca Berlin’de bir dron savunma merkezi kurulması da planlar arasında. Bu merkezin yıl sonuna kadar faaliyete geçmesi bekleniyor.
Hastane reformunda değişiklikler
Kabine, aynı oturumda tartışmalı hastane reformunda da değişiklikler yapma kararı aldı. Bakanlar Kurulu, Sağlık Bakanı Nina Warken tarafından hazırlanan bir yasa taslağını onayladı. Taslak, istisnalar ve iş birlikleri konusunda daha fazla esneklik tanınmasını ve geçiş sürelerinin uzatılmasını öngörüyor.
CDU’lu bakan, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve hizmetlerin daha iyi organize edilmesi yönündeki reform hedeflerinin korunduğunu söyledi. Ancak yapılan değişikliklerle reformun artık “günlük hayatta uygulanabilir” hâle getirileceğini vurguladı.
Warken, önceki reformun bazı yönleriyle “pratikte işe yaramadığını” belirtti. Bu yüzden özellikle kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinde istenmeyen aksaklıkların önüne geçebilmek için düzenlemelere gidileceğini ifade etti.
Tartışmalı hastane reformu nedir?
Mevcut hastane hizmeti sistemi, yüksek maliyetli ve verimsiz olarak değerlendiriliyordu. Harcamalar yüksek olmasına rağmen ortalama tedavi kalitesi nedeniyle hastane reformu planlanıyordu ancak bu reform büyük tartışma getirmişti. Reform hastaneleri kategorilere ayırıyordu ve kırsal bölgelerdeki kişilerin tedaviye ulaşmasının önüne geçme riski barındırıyordu. Yani daha az hastane daha yüksek kalite özelinde bir çalışma hedefleniyordu ancak merkezi yerde olmayan kişilerin kötü şekilde etkilenmesi riski endişe yaratmıştı.
Yeni değişiklikle birlikte kırsal bölgelerdeki hastane hizmetlerinin sürdürülebilmesi için daha fazla istisna tanınacak. Reformun hayata geçirilmesi, planlanması ve etkilerinin değerlendirilmesi için daha fazla zaman verilecek. Hizmet grupları ve kalite kriterleri yeniden düzenlenecek. Amaç, açık kurallar sayesinde hizmet kalitesini artırmak. Her hastane her tür tedaviyi sunamayacak; buna karşın temel sağlık hizmetlerinin ülke genelinde erişilebilir olması garanti altına alınacak.
Yüksek gelirli çalışanlara daha fazla sosyal kesinti
Çalışma Bakanı Bärbel Bas (SPD) tarafından sunulan ve yüksek gelirli çalışanlar için sosyal sigorta kesintilerinin artırılmasını öngören karar da kabul edildi. Yeni düzenlemeye göre 2026’dan itibaren, yüksek gelirli çalışanlar için geçerli olan sigorta prim sınırları yükseltiliyor. Orta gelirli çalışanlar için bir değişiklik söz konusu olmayacak.
Karara göre, emeklilik sigortası primleri Ocak 2026’dan itibaren aylık 8.450 euroya kadar olan gelirler için ödenecek. Mevcut sınır 8.050 euroydu. Yasal sağlık ve bakım sigortasında ise prim hesaplama sınırı 5.512,50 eurodan 5.812,50 euroya yükseltilecek.
Tıbbi esrar kullanımına kısıtlama geliyor
Kabine ayrıca tıbbi amaçlı esrar kullanımını sınırlayan bir yasa değişikliğini de onayladı. Yeni düzenlemeye göre, tıbbi esrar reçetesi sadece doktorla yüz yüze görüşme sonrası verilebilecek; posta yoluyla gönderim ise yasaklanacak.
Sağlık Bakanlığı, Nisan 2024’te yürürlüğe giren yasadan bu yana tıbbi esrar çiçeklerinin kötüye kullanımında artış gözlendiğini bildirdi. 2025’in ilk yarısında ithalatın bir önceki yıla göre %400’den fazla arttığı, 19 tondan yaklaşık 80 tona çıktığı belirtildi. Bakanlığa göre bu artış, ciddi hastalıkları olan hastalardan kaynaklanmıyor. Çünkü yasal sağlık sigortası üzerinden yazılan reçete sayısı yalnızca tek haneli oranlarda arttı.