Almanya’da sahte dil sertifikası ile binlerce kişinin vatandaşlık aldığı iddiası ortalığı karıştırdı. Stern ve RTL’in ortak araştırmasına göre, internette –hatta TikTok’ta bile– A1’den C2’ye kadar her seviyede sahte sertifika dil sertifikası satılıyor. Fiyatlar 750 ile 2700 euro arasında değişiyor. Ortalama 1500 euro ödeyenler belgeleri birkaç gün içinde kuryeyle kapıda teslim alabiliyor. Belgeler o kadar gerçekçi ki, yıllardır resmi dairelere verilip onaylandıkları söyleniyor.
Almanya’da sahte dil sertifikasına karşı inceleme talebi
CDU’lu siyasetçi Alexander Throm, şüpheli tüm vatandaşlık işlemlerinin kontrol edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Eğer sahte belgelerle vatandaşlıkta dolandırıcılık yapıldığına dair şüphe varsa, süreçler yeniden incelenmeli. Bu, yabancılar daireleri için öncelik olmalı. Şüphe durumunda yeni vatandaşlık başvuruları bekletilmeli, konu açıklığa kavuşana kadar da işleme alınmamalı. Biri sahte belge ile vatandaşlık almışsa, bu tespit edilmişse vatandaşlığı geri alınmalı” dedi.
Yeşiller’den Filiz Polat ise geçmişe yönelik inceleme yapılmasının doğru olmadığını belirterek, vatandaş olmak isteyenlere genel bir şüphe ile yaklaşılmaması gerektiğini, geleceğe yönelik güvenli yöntemlerin getirilmesinin daha doğru bir çözüm olduğunu belirtti.
Profesyonel bir sahtecilik ağı
Araştırmaya göre bu iş amatörce değil, organize suç şebekeleri tarafından yapılıyor. Bazı satıcılar “toplu alım indirimi” bile yapıyor. Stern’in haberinde, “Çok sayıda videoda farklı hesaplar kendi hizmetlerini övüyor. Videolarda ‘A1, A2, B1, B2, C1, C2. Okula gitmeden. Sınava girmeden.’ sözleri geçiyor, arka planda ise kanıt olsun diye yığınla sertifika sergileniyor” denildi.
Resmi makamlara sunulmuş ve onaydan geçmiş
Araştırmacı gazeteci Liv von Boetticher, TikTok’un bir vatandaşlık endüstrisi haline geldiğini ifade ederek, “Gerekli belgeler, örneğin B1 seviyesinde dil sertifikası veya vatandaşlık testi 1000-2000 euro karşılığında alınabiliyor. Evraklar kurye ile cuma-pazar günleri arasında teslim ediliyor. Belgeler son derece gerçekçi, son yıllarda birçok defa resmi makamlara sunulmuş ve onaydan geçmiş. Dolandırıcılar, tam da yabancılar dairelerinin başvuru yoğunluğu altında çökmenin eşiğinde olduğu bir dönemde hizmetlerini pazarlıyor. Birçok yerde artık belgeler doğru dürüst kontrol edilemiyor.” sözlerine yer verdi.
“Sahte belge alanların en yoğun olduğu gruplar Suriyeliler, Türkler ve Iraklılar”
Gazeteci Boetticher, vatandaşlık alanların sayısındaki artışın arkasında 2024 yılının Haziran ayında yürürlüğe giren vatandaşlı yasası reformunun olduğuna dikkat çekerek, “Yeni düzenleme, vatandaşlık için gerekli oturma süresini beş yıla indirdi ve çifte vatandaşlığa izin verdi. Bu da başvuruları büyük ölçüde kolaylaştırdı. En çok vatandaşlığa geçenler Suriyeliler, Türkler ve Iraklılar oldu. TikTok’taki ‘dil okulu’ hesaplarındaki yorumlara bakılırsa, sahte belge alanların da en yoğun olduğu gruplar bunlar.” açıklamasında bulundu.
Söz konusu yolsuzluğa karşı eyaletlerin ve federal hükümetin henüz herhangi bir hamlesi yok. Gazeteciler söz konusu sahte belgeleri çok kez temin etmiş. Ancak eyaletler, sahtecilik vakalarına karşı herhangi bir istatistiğe sahip değil. Geçtiğimiz sene 291 bin 955 yabancı, Alman vatandaşlığı aldı. Verilere göre bu oran, geçen yıla kıyasla yüzde 46 oranında bir artışa işaret ediyor.
İçişleri Bakanlığı, sahte belgeleri tespit edebilmek için en etkili yolun vatandaşlık başvurusu yapanlarla yüz yüze görüşmek olduğunu düşünüyor. Bakanlık sözcüsü bu konuda, “Alman vatandaşlığı, başarılı bir entegrasyon sürecinin sonucudur. Dolandırıcılığın önlenmesi için başvuranların şahsen görüşmeye gelmesi şarttır” dedi.
Polis soruşturma başlattı
Hamburg’da onlarca dava açılmış durumda. NRW’de (Kuzey Ren-Vestfalya) de sahte sertifikalar ve manipüle edilmiş vatandaşlık testleri ile ilgili soruşturmalar sürüyor. İçişleri Bakanlığı ise en güvenilir yöntem olarak, vatandaşlık başvurusunda bulunanlarla yüz yüze görüşmeyi gösteriyor.
“Bu büyük bir skandal”
FDP’li Wolfgang Kubicki, koalisyonun bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek, “Alman vatandaşlığının bu şekilde kitlesel olarak sahte belgelerle alınması büyük bir skandal. Almanya’da siyaset sosyal medyaya yaş sınırlaması getirmeyi tartışırken, vatandaşlığa kabuldeki denetimlerin bu şekilde çuvallaması düşündürücü. 2025 yılında artık kullanıcı dostu ve güvenli bir sistem kurmak hiç de zor değil. İdarelerde belgelerin her an güvenilir biçimde doğrulanmasını sağlayacak bir altyapı acilen kurulmalı” diyerek hükümeti şeffaf davranmaya ve önlem almaya çağırdı.
Ustalık belgelerinde de sahtecilik var
Sadece dil sertifikaları değil, ustalık belgeleri de sahte belgelerle veriliyor. Dortmund Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (HWK) hukuk danışmanı Lothar Kauch, son yıllarda sahte ustalık belgeleri ile esnaf siciline kayıt yaptırma girişimlerinin artış gösterdiğine dikkat çekti.
Bu konuda HWK Dortmund Başkan Yardımcısı Henrik Himpe, “Bir sitede mühür ve oda logosuyla tamamen aynı görünen sahte ustalık belgeleri satılıyor. Bunu yapanlar yurt dışında olduğu için yaptırım şansımız yok. Üstelik sitenin ismi de sürekli değişiyor” dedi.




