Almanya’da Türk isimli kişiler ayrımcılığa uğruyor

Gamze

Yayın: 30 Temmuz 2025

Okuma süresi: 2 dakika, 44 saniye

Almanya’da Türk isimli kişilerin ayrımcılığa uğradığı ortaya çıktı. Siegen Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, göçmen kökenli kişiler isimlerinden dolayı ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor.

Siegen Üniversitesi, mesleki eğitim piyasasını yakından inceleyerek bir araştırma ortaya koydu. Çeşitli isimlerle firma ve kurumlara mesleki eğitim başvurusu yapıldı. Bu başvurularda kimi zaman Almanca isimler kimi zaman da Arapça ve Türkçe isimler tercih edildi.

Almanya’da Türk isimli kişilere örtülü ayrımcılık

“Lukas Becker” gibi Almanca isimlerle gönderilen 100 meslek eğitimi başvurusunun 67’sine olumlu ya da olumsuz dönüş yapılırken, en az yanıt verilen isim ise “Habiba Mahmoud” oldu. Arapça çağrışımı yapan bu ad için sadece 36 dönüş yapıldı. Olumsuz olarak 52 yanıt alan ikinci isim ise “Yusuf Kaya” oldu.

İbranice isimli “Ariel Rubinstein” tarafından gerçekleştirilen 100 sözde başvuruya 54, Rusça isim “Ivan Smirnov”a ise 56 kez yanıt verildi.

Bu blog yazısı ilginizi çekebilir: Almanya Ayrımcılıkla Mücadele Merkezi

Okul notlarına daha az bakılıyor

Araştırmada bir başka dikkat çeken detay ise başvuruda bulunan hayali kişilerin okul notlarının dikkate alınmaması oldu. Siegen Üniversitesi çalışmasında araştırmacılar 50 binden fazla gerçek olmayan mesleki eğitim başvurusu yaptı.

Araştırma sonuçlarına göre, küçük ölçekli işletmeler ile kırsal kesimlerdeki iş yerlerinde ayrımcılık çok daha fazla yaşanıyor. Sanayi ve zanaat işletmelerinde, kamu idaresindeki görevlere başvuru yapanlara kıyasla daha fazla ayrımcılık söz konusu.

Yabancı çalışanları işe alarak ek külfet altına girmek istemiyorlar

Üniversite, başvuru yapılan firmalarla iletişime geçerek neden yabancı isimlerin başvurularına daha az yanıt verdiklerini de sordu. Genel olarak bu konuda yabancılar hukuku sebebiyle işletmeler, ek bir külfetin altına girmek istemediklerini belirtti. Ayrıca dil engelleri, kültürel farklılıklar da bu konuda bir etken.

Sonuçları değerlendiren Siegen Üniversitesi bünyesindeki Ekonomi Eğitim Merkezi ekonomisti Dilara Wiemann, “Şirketler, birçok yerde çıraklık kontenjanları boş kalmasına rağmen potansiyelleri değerlendirmiyorlar” dedi ve bu dezavantajın bir felaket olduğunu söyledi. Ekonomist, iyi okul notlarının ve sosyal etkileşimin, kökenin önüne geçemediğine dikkat çekti.

Yaklaşan etkinlikler