CSU Kongresi’nde Markus Söder’i şok eden sonuç

Gamze

Yayın: 14 Aralık 2025

Okuma süresi: 3 dakika, 8 saniye

CSU Genel Başkanı Markus Söder, CSU Kongresi’nde aldığı sonuçla adeta soğuk duş etkisi yaşadı. Kongre öncesinde parti başkanlığı seçiminde alacağı sonuç, büyük bir merak konusuydu. Bir önceki kongrede neredeyse yüzde 97’ye ulaşan desteği bu kez tekrarlayamayacağına dair kulislerde söylentiler dolaşıyordu. Ancak Söder’in bugüne kadar bir parti kongresinde aldığı en düşük oy oranının açıklanması, yine de salonda beklenmedik bir etki yarattı. Hafif bir uğultu yayıldı, delegeler birbirlerine tedirgin bakışlar attı. Bazıları alkışlamak için ayağa kalktı ama tereddütleri gözden kaçmadı. Oysa CSU’da coşkulu destek, neredeyse yazılı olmayan bir kuraldır.

Bu haber dikkatinizi çekebilir: Markus Söder yeniden seçiliyor: CSU’da destek güçlü, baskı büyüyor

Markus Söder, sonuçtan hiç memnun olmadı

Oyların yüzde 83,6’sını aldığı açıklandığında Söder, mimiklerini gizleme ihtiyacı bile hissetmedi. CSU’nun güçlü liderinin bu sonuçtan “hiç memnun olmadığı” açıkça okunuyordu. Yüzde 85’in altındaki bir oran, CSU geleneklerine göre pek de parlak bir sonuca işaret etmiyor.

Berlin’deki uzlaşmalara tepki

Yüzden fazla delege Söder’e oy vermedi. Bu grubun önemli bir kısmı, Birlik partilerinin Berlin’de tek başına iktidar olamamasının ardından girmek zorunda kaldığı uzlaşmalardan rahatsız. Söder’in, hatta kendisinin bile, emeklilik tartışmalarında SPD’ye yaklaşmasını eleştirenler var. Federal düzeyde daha hızlı, daha kararlı ve “saf” bir Birlik siyaseti isteyenler; yaz aylarında Almanya’da hissedilir bir değişim olacağı yönündeki başbakanlık vaatlerine güvenenler de bu memnuniyetsizliğin parçası.

Ancak bunun gerçekleşmediği artık CSU içinde inkâr edilmiyor. Bu nedenle parti kongresinde, bazı delegelerden açıkça hayal kırıklığı ve sabırsızlık sinyalleri geldi.

Partinin gençlik örgütleri ise uzun süredir öfkeli. Emeklilik paketine ilişkin oylamada, hükümet çoğunluğunu korumak adına geri adım atmak zorunda kalmaları bardağı taşıran son damla oldu. Bundestag’daki genç milletvekillerinden, siyah-kırmızı koalisyon daha fazla zarar görmesin diye en azından çekimser kalmaları beklendi. Ancak gençler ikna olmuş görünmüyor. Münih’teki gizli oylama, bu hoşnutsuzluğu göstermek için ideal bir fırsat sundu.

Merz’e ayakta alkış

Söder, bu kez alaycı ve sert çıkışlarda bulunmadı. Aksine daha ılımlı bir yaklaşım izledi. Berlin’deki hükümet çalışmalarını övdü ve en azından dış politika konusunda Şansölye Friedrich Merz’in arkasında durdu. Tonu ciddi, neredeyse devlet adamı ciddiyetindeydi. Yeşiller’i hedef almadı, AfD’ye karşı demokratların tarihsel sorumluluğuna vurgu yaptı.

Oysa geçmişte Söder’e geniş destek kazandıran tam da bu sert, alaycı ve kışkırtıcı üsluptu. CSU tabanında bu tarz hâlâ karşılık buluyor. Bu kez uysal ve ağırbaşlı bir profil çizdi. Birçok delege bu tavrı “ruhsuz” olarak nitelendirdi.

Tagesschau’nun haberine göre, Cumartesi günü Şansölye Merz parti kongresine katılıp yaklaşık bir saat süren konuşmasını yaptığında ise tablo tamamen değişti. Delegeler dakikalarca ayakta alkışladı. Bavyeralı kardeş partinin övgüyle karşıladığı şansölyenin yanında Söder duruyordu. Merz, dış politikada parlayan, devlet ciddiyetini temsil eden bir onarıcı olarak sahnedeyken; Söder, onun yanında orta düzeyde sevilen bir bölgesel lider görüntüsüne sıkıştı. Güç dengesi açık biçimde şansölye lehine kaydı.

Söder’in “tek kişilik gösterisine” eleştiriler

Bunun ötesinde, CSU içinde Söder’in “tek kişilik gösteri” anlayışından rahatsız olanlar da az değil. Parti içinde neredeyse her şey onun etrafında dönüyor ve Söder’e göre bunun böyle kalması gerekiyor. Kendi kabinesinde bile en çok önem verdiği görevleri seçiyor ve bunları bizzat üstleniyor.

Bu CSU parti kongresi, Markus Söder için can sıkıcı oldu. Berlin’de annelik emekliliği, daha düşük KDV, yol parası indirimi ve ucuz tarım dizelini kabul ettirmiş olmasının CSU tabanı için yeterli olmadığı ortaya çıktı. CSU hâlâ gerçek bir halk partisi; üyeler ve seçmenler sürecin parçası olmak istiyor. Belki de Söder’in en büyük zayıflığı, ekip çalışmasına yatkın bir lider profili çizememesi olabilir.

Yaklaşan etkinlikler