Almanya’yı gelişmişlik düzeyi ve ileri teknoloji ile özdeşleştiren herkesin Almanya’ya gelince yaşadığı bir şaşkınlık oluyor. Almanya’da dijitalleşme ile ilgili bu şaşkınlık, önce birçok işin halen posta ile halledildiğini öğrenince yaşanıyor. Almanya’daki ilk günleriniz bürokratik işleri halledebilmek için gelecek mektupları beklemekle geçiyor. Bu hikaye ilerleyen zamanlarda da devam ediyor.
Doktorun tahlil sonucunu bile e-posta yoluyla almanıza imkan yok. Ya yine mektup bekliyorsunuz ya da kişisel olarak gidip alıyorsunuz. Sonra birçok yerde kredi kartının geçmediğini ve nakit ödeme yapıldığını fark ediyorsunuz. Telefon ve internetin iyi çekmediği yerler olması da ayrı bir şaşkınlık konusu.
Almanya birçok konuda dünyaya yön veren devletlerden biri. Ama dijitalleşme henüz bunlardan biri değil. Değil ama yeni hükümetin hızla yol almak istediği konulardan biri. Malum, Almanya’da özellikle de dijital alanda kalifiye eleman ihtiyacı artıyor.
İlgili yazımız: Almanya’da kalifiye eleman ihtiyacı özellikle de dijital alanda artıyor!
Almanya dijitalleşme alanında diğer ülkelere göre geride
IMD Digital Competitiveness Index, 63 ülkeyi hem özel sektör, hem devlet kurumlarını dahil ederek karşılaştırıyor. Bu endekste Almanya 19. sırada.
18 ülkeyi karşılaştıran Digital Transformation Index Dell‘e göre Almanya 100 üzerinden 56 puanla ortalama bir yerde.
Digital Riser Report ise 140 Ülkenin dijital dünyada rekabetçiliğini kıyaslıyor. Bu listedeki G20 ülkelerine bakarsak Almanya’nın son sıralarda yer aldığını görüyoruz. Başı çeken ülkeler ise Çin, Suudi Arabistan. Brezilya ve Arjantin.
Geleneksel şirketlerin dijitalleşme süreçlerinde başarılı olması için sunulan devlet desteği ve dijital şirketlerin başarılı olabileceği koşullara göre ülkeleri karşılaştıran Enabling Digitalization Index’e göre ise Almanya Amerika ve Danimarka ile beraber bu alanda en iyi üç ülkeden biri.
Bu ne anlama geliyor? Özel sektöre destek sunulurken, devlet kurumları dijitalleşme alanında oldukça geriden geliyor.
Almanya’da dijitalleşme süreci yavaş ilerliyor
Almanya’da dijitalleşme sürecinin neden yavaş ilerlediği ile ilgili birçok sebepten bahsediliyor. En çok bahsedilen ise data güvenliği konusu. Evet, data güvenliği Almanya’da çok önemli bir konu. Sadece devlet kurumlarının değil, bireysel olarak da Almanların çok hassas oldukları bir konu.
Herhangi bir arkadaş ortamında bir hatıra fotoğrafı çekip, bunu izinsiz olarak sosyal medyada paylaşırsanız, ne demek istediğimi anlarsınız. Çok sert tepkilerle karşılaşabilirsiniz.
Öte yandan Corinna Funke’nin Almanya’nın dijitalleşme seviyesini diğer Avrupa ülkeleriyle kıyasladığı doktora tezi “Digitization Fast and Slow”u okuduğumda Funke’nin şu sonucu çıkardığını gördüm: Dijitalleşmede ileri olan Danimarka’da da data güvenliği çok önemli. Almanya’nın geriden gelme sebebi data güvenliği değil, data güvenliğinin ne olması veya olmaması gerektiği ile ilgili gerçekten uzak varsayımlardan kaynaklanıyor.
Funke’ye göre temel sorun, dijitalleşme sürecinin merkezi bir şekilde yönetilememesi ve bunun proje yönetimi açısından çok zorlayıcı olması. Bir diğer sorun ise, özellikle devlet kurumlarında hizmet anlayışının olmaması.
Almanya’da tüm hizmetler güvenlik prensibinden yola çıkarak tasarlanıyor. Verimlilik, müşteri memnuniyeti veya müşteri deneyimi (UX) geri planda kalıyor. Müşteri deneyimini öne koyan ülkelerde ise dijitalleşme çok daha hızlı ilerliyor.
Bu sizin için ne anlama geliyor?
Öncelikle sabırlı olmamız, bu konuda çalışmalar her geçen gün yoğunlaşsa da, bugünden yarına çok büyük bir değişiklik olmayacağını, bunun zaman alacağını kabul etmemiz gerekiyor.
Bence bir kariyer danışmanı olarak diğer önemli bir çıkarımı ise, Almanya’da yolunu yeniden çizmek isteyenler için. LinkedIn’in en çok aranan meslek grubu 2022 araştırmasında bir numarayı kamu ve devlet kurumlarının dijitalleştirilmesi konusunda çalışacak “Kamu sektör danışmanı” alması tesadüf değil.
Bu alana yönelik eğitim alan, yurt dışında deneyim kazanmış kişilerin sadece şimdi değil önümüzdeki yıllarda da iş bulma şansları ve buldukları işte pazarlık güçleri çok yüksek. Aynı şey data güvenliği alanında çalışanlar için de geçerli.
İlgili yazımız: Almanya’da en çok aranan meslekler (2022)
Bir başka alan ise UX dediğimiz User Experience, yani müşteri deneyimi alanı. Almanya’da bu alanlarda ilerlemek isteyenler için birçok farklı eğitim programı mevcut. Her şeyde olduğu gibi, yavaş ilerleyen dijitalleşme birileri için bir tehditken, diğerleri için fırsata dönüşebiliyor.
Eğer kariyerinizi geleceği olan alanlara yönlendirmek isterken, bu konuda profesyonel destek almak isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz.
Alman kültürüyle tanışıklığım henüz 11 yaşındayken, Alman Lisesi’nin Haliç manzaralı sıralarında başladı. Lise sonrası, Heidelberg Üniversitesi’nde Ekonomi ve Politika bölümlerini bitirdim. Ardından hem Almanya, hem Türkiye’de, iş geliştirme, pazarlama, strateji gibi alanlarda çalıştım. Kurumsal hayatın bana kazandırdığı dostlukları, iş seyahatlerini ve her ay sonu hesabıma yatacak paranın verdiği güveni sevdim, fakat esas hayalim, insanlarla birebir çalışarak, hayatlarına dokunduğumu hissedebilmekti. Almanya’da aldığım sistemsel koçluk eğitimi ile bu yolun kapısını açtım.
Bugün, Coaching for Global Minds adı altında, Almanya’da yaşayan veya yaşamayı planlayan göçmenlere, yurtdışında tatmin edici bir hayat kurabilmeleri için koçluk ve kariyer danışmanlığı yapıyorum.
San Francisco’da tanıştığım Alman eşim ve 2 ve 5 yaşlarındaki iki oğlumla, bazen Istanbul’u özleyerek, ama buradaki hayatımızı çok da severek Hamburg’da yaşıyoruz.