Berlin Gezi Rehberi: 3 Günlük Rota

Gizem

Yayın: 23 Mart 2025

Güncelleme: 10 Aralık 2025

Berlin’e her gelişimde aynı şeyi hissediyorum: Bu şehir başka. Tarihiyle yüzleşen, sokak kültürüyle yaşayan ve her köşede farklı bir hikâye anlatan bir yer. Bu yazıda ilk defa gelenler için A’dan Z’ye Berlin gezi rehberi hazırladım. Rota mantıklı ilerlesin diye merkezden başlayıp doğuya, sonra alternatif mahallelere ve Batı Berlin’e doğru akacağız.

Brandenburg Kapısı: Berlin’in Olmazsa Olmazı

Berlin’e ilk defa geliyorsanız başlamanız gereken yer kesinlikle Brandenburg Kapısı. Şehrin klasik “olmazsa olmaz” listesinin başı. 18. yüzyılda inşa edilen bu kapı kısa sürede hem Berlin’in hem Almanya’nın simgesi oluyor. Tepesindeki dört atlı araba Quadriga (Kvadriğa) Napolyon döneminde Paris’e götürülüp sonra geri getiriliyor; kapı Nazi propagandalarında da kullanılıyor. Soğuk Savaş’ta Doğu ve Batı Berlin’in tam sınırında kaldığı için yıllarca kimse altından geçemiyor. 1989’da duvar yıkılınca insanlar yeniden bu kapının altından birlikte geçmeye başlıyor ve kapı özgürlüğün sembolü hâline geliyor.

Brandenburg Kapısı

Bonus: Her sonbaharda Festival of Lights’ta rengârenk projeksiyonlarla kapı bir sanat sahnesine dönüşüyor.

Holokost Anıtı

Brandenburg Kapısı’ndan birkaç dakika yürüyüşle Holokost Anıtı’ndasınız. 19 bin m²’lik alan üzerine yerleştirilmiş 2711 beton bloktan oluşan anıtın tasarımı Peter Eisenman’a ait. Yükseklikleri değişen bloklar arasında yürürken labirent hissi ve o yalnızlık duygusu kaçınılmaz. Anıtın altında bir bilgi merkezi var; kurbanların mektupları ve aile hikâyeleri üzerinden tarihle yüzleşme imkânı sunuyor. Berlin’de mutlaka görülmesi gereken, güçlü bir deneyim.

Tiergarten: Şehrin Yeşil Akciğeri 

Hemen arkadaki Tiergarten devasa bir park. Bir zamanlar Prusya’nın av alanıymış; bugünse koşu, bisiklet, piknik ve dinlenme için şehirlinin kaçış noktası. Şehrin tam ortasında böylesine büyük bir yeşil alan olması Berlin’le ilgili en sevdiğim taraflardan.

Siegessäule (Zafer Sütunu / Melek Sütunu)

285 basamakla tepesindeki terasa çıkılabiliyor; Berlin merkez panoraması muhteşem.

Sovyet Savaş Anıtı

Parkın Brandenburg’a yakın girişinde, II. Dünya Savaşı’nda ölen Sovyet askerleri için dikilmiş anıt ve yanındaki tanklar mutlaka görülmeli.

Reichstag (Parlamento Binası)

“Berlin’e kadar gelmişken Alman parlamentosunu ziyaret etmek isterseniz” diyerek Reichstag’ın önünde duruyorum. 1933 yangını ve savaş hasarıyla simgeleşen bina, birleşmeden sonra restore edildi ve Norman Foster’ın tasarladığı cam kubbe eklendi. Kubbe, “şeffaf demokrasi” fikrini temsil ediyor: Yukarıdan aşağı bakınca milletvekillerinin çalıştığı salonu görebiliyorsunuz. Ziyaret ücretsiz ama önceden rezervasyon şart; resmi siteden zaman aralığı ayarlamak gerekiyor.

Unter den Linden, Friedrichstraße ve Gendarmenmarkt

Unter den Linden yani Türkçe çevirisiyle “Ihlamurların Altında” Berlin’in tarih caddesi. Eskiden burada ıhlamur ağaçları varmış, şimdiyse Berlin’in en turistik yeri. Humboldt Üniversitesi, Berlin Devlet Operası ve 1933’te kitap yakma olayıyla hatırlanan Bebelplatz bu hat üzerinde.
Caddeyi kesen Friedrichstraße, bugün lüks mağazaları ve tiyatrolarıyla bilinse de Soğuk Savaş’ta sınır hattındaydı; Checkpoint Charlie ve Topographie des Terrors de bu cadde üstünde.

  • Checkpoint Charlie, Berlin’e gelen turistlerin en uğrak noktalarından. Burası Amerikan ve Sovyet sektörleri arasındaki en meşhur geçiş noktasıydı. “Charlie”, NATO fonetik alfabesinde C harfinin adı (Alpha–Bravo–Charlie). 1961’de burada Amerikan ve Sovyet tankları günlerce karşı karşıya geliyor; dünya nükleer savaşın eşiğine geliyor. Bugün gördüğünüz kulübe ve tabelalar rekonstrüksiyon; fotoğraf için popüler.
  • Birkaç dakika yürüyünce Topographie des Terrors’tasınız: Nazi döneminde Gestapo ve SS merkez binalarının bulunduğu alan, bugün açık hava sergisi. Yanında Berlin Duvarı’nın uzun bir bölümü ayakta.

Birkaç dakikalık yürüyüşle Gendarmenmarkt’tasınız: Alman Katedrali ve Fransız Katedrali’nin simetrik duruşu, ortadaki Konzerthaus’la birlikte Berlin’in en zarif manzarasını oluşturuyor. Kışın Noel Pazarı kurulduğunda bambaşka güzel.

Berlin’in Avluları: Haus Schwarzenberg, Hackesche Höfe, Heckmann-Höfe

Berlin’i sadece büyük caddelerden gezerseniz “ruhu” kaçırırsınız. Bu şehirde avlu kültürü var: 19. yüzyıldaki Mietskaserne (ön cephede evler, arkada atölyeler) planlaması yüzünden binaların arkasında ardışık avlular bulunuyor.

  • Haus Schwarzenberg: Grafitiler, bağımsız stüdyolar, küçük galeriler… Berlin’in alternatif yüzü.
  • Hackesche Höfe: Jugendstil detaylı, restore edilmiş avlu kompleksi; kafeler, butikler ve tiyatrolar.
  • Heckmann-Höfe: Daha sakin, ağaçlı avlular; günlük Berlin hayatını gözlemlemek için ideal.

Aynı bölgede Neue Synagoge (Yeni Sinagog) altın kubbesiyle Yahudi kültürünün sembolü; çevrede bazı binalarda savaş mermi izleri bilerek korunmuş. Yakındaki Sophienkirche avlusunda da bu izleri görebilirsiniz. Kısacası, avlular Berlin’in tarih, sanat ve gündelik yaşam katmanlarını aynı karede gösteriyor.

Alexanderplatz: Dünya Saati ve TV kulesi

Doğu Berlin’in vitrini Alexanderplatz estetik olarak en sevdiğim meydan değil belki ama Berlin’in en önemli merkezlerinden.

  • Dünya Saati: 24 saat dilimini döner halkada gösteren ikonik buluşma noktası. İlk yapıldığı zamanlarda Batı şehirlerinin de bu saatte yer alması özellikle dikkat çekmiş.
  • Fernsehturm (TV Kulesi): 1969’da Doğu’nun teknolojik vitrini olarak yapılmış; panoramik seyir için biletinizi mümkünse online alın. Çatkapı girişlerde yer bulmak zor olduğundan burada planlı olmayı özellikle öneririm.

Kule çıkışında hediyelikçilerde Berlin Ayısı figürünü göreceksiniz; ayı 13. yüzyıldan beri kentin armasında ve bugün sokaklarda renkli Buddy Bear heykelleriyle karşımıza çıkıyor.

berlin gezi

Weltballon: Berlin’in turistik manzara Noktası

Mitte–Kreuzberg sınırındaki Weltballon 150 metreye yükselen, sabit halatlı bir balon. Doğu Berlin döneminin gözetleme balonlarından esinli bu deneyim, TV Kulesi’nden farklı bir açı sunuyor. Checkpoint Charlie ve Spy Museum(Ajan Müzesi) çok yakın; bölgeyi aynı gün planlamak mantıklı. Yükseklik korkusu olanlar için uyarayım, biraz korkabiliyoruz. 15-20 dakika süren bir deneyim. Civardayken ve hava da güzelse oldukça keyifli.

Spree Nehri’nde Tekne Turu

Berlin bir kanal şehri; köprü sayısı Venedik ve Amsterdam’dan bile fazla. 1 saatlik Spree tekne turu için ben bileti Müzeler Adası/ Berliner Dom önündeki iskeleden aldım. Rotada Müzeler Adası, Nikolaiviertel, Kızıl Belediye, modern hükümet yapıları ve Reichstag’ı sudan izliyorsunuz. Güneşli bir güne denk gelirseniz kesinlikle kaçırılmaması gereken bir aktivite olduğunu düşünüyorum.
Yolda sıkça göreceğiniz pembe/mavi borular (Rosa Rohre), Berlin’in yüksek yeraltı suyu nedeniyle şantiye sularını tahliye etmek için kullanılan işlevsel boru hatları.

Berlin gezi rehberi

East Side Gallery, Friedrichshain ve Oberbaum Köprüsü

East Side Gallery, Friedrichshain’da 1,3 km’lik Berlin Duvarı kalıntısı üzerine yapılan açık hava galerisi. En ünlü eserler: Brejnev–Honecker öpücüğü ve duvarı delen Trabant.
Doğu–Batı farkı şehir planına hâlâ yansıyor: Doğu’da geniş bulvarlar ve Ampelmann trafik ışıkları; Batı’da daha dar sokaklar.
Pazar gününe denk gelirseniz RAW Flohmarkt (RAW Gelände) alternatif bir bit pazarı; ardından bar ve kafe dolu Simon-Dach Straße’de mola verin. Oberbaum Köprüsü üzerinden yürüyerek Kreuzberg’e geçiyoruz; köprü birleşmenin sembollerinden.

Kreuzberg & Markthalle Neun: Küçük İstanbul

Kreuzberg, 1960’lardan itibaren Türkiye’den gelen işçilerin yoğunlaştığı, eski sınır hattı nedeniyle kiraları ucuz kalan bir mahalle. 1970’lerle birlikte sanatçılar ve öğrenciler de gelince “alternatif kültür”ün kalbi oluyor. Bugün hâlâ Türk restoranları, levhalar ve göçmen kültürüyle “Küçük İstanbul” atmosferi hissediliyor; bir yandan da galeriler, kafeler, gece hayatı var.
Yeme–içme için Markthalle Neun güzel bir kapalı pazar; özellikle kapalı havalarda harika bir buluşma noktası.

Prenzlauer Berg & Mauerpark: Berlin Gezi Rehberi

Kuzeydoğuda Prenzlauer Berg, Doğu Berlin’in eski işçi mahallesiydi; duvarın son yıllarında sanatçılar sayesinde bohemleşen, birleşmeden sonra da hızlıca soylulaşan bir yer (gentrification). Geniş caddeler, iyi korunmuş Altbau binalar, butik kafeler ve lokaller bugün semtin karakteri. Pazar günleri Mauerpark’taki bit pazarı ve açık hava karaoke’si tam bir Berlin klasiği.

Neukölln & Tempelhof: Eski Havalimanı

Neukölln, göçmen ailelerle hipster kafelerin yan yana yaşadığı bir başka çok kültürlü semt. Hemen yanında Tempelhof eski havaalanı var: Nazi döneminin dev pistleri bugün şehir parkı. 1948 Berlin Hava Köprüsü sırasında ABD ve İngiltere’nin gıda–kömür indirdiği pistler özgürlüğün sembolü. 2014’te yapılan referandumla imara açılmaktan kurtulup halkın kullanımına bırakıldı. Kaykay, bisiklet, koşu, piknik, uçurtma… Berlin’in özgür alan sevgisini en net burada hissediyorsunuz.

Plötzensee: Şehrin İçinde Yaz Tatili

Yazın Berlinliler göllere koşuyor. Ben Plötzensee’ye uğradım; toplu taşımayla yarım saatte ulaşılıyor. Plaj bölümleri, kano–kiralama noktaları, hatta FKK (çıplaklar) bölümü olan göller, Berlin’in “özgürlükler şehri” ruhunu çok iyi anlatıyor.

Batı Berlin: Ku’damm, KaDeWe ve Charlottenburg

Kurfürstendamm (Ku’damm) Berlin’in Şanzelize’si gibi; 1920’lerden beri alışverişin vitrini. Karşısında Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche (Yıkık Kilise), savaşta yıkılıp bilerek öyle bırakılan bir barış anıtı; yanında modern ek kilise var. Bikini Berlin bağımsız tasarım dükkânları ve terasından Hayvanat Bahçesi manzarasıyla ilginç. KaDeWe Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezi; gurme katı efsane. Biraz ilerde Schloss Charlottenburg (Charlottenburg Sarayı) barok–rokoko iç mekânları ve Versay tarzı bahçeleriyle Batı Berlin’in tarihî yüzünü tamamlıyor.

Berlin gezi rehberi için Pratik İpuçları

  • Ulaşım: U-Bahn (metro) + S-Bahn (banliyö) ağı çok güçlü. Günlük/çok günlük biletler iş görüyor.
  • Turlar: Yürüyüş turları, Spree tekne turları, hatta benim denediğim Bed & Bike gibi sıra dışı turlar şehri “okumayı” kolaylaştırıyor.
  • Berlin Ayısı & Ampelmann: Hediyelikçilerin yıldızı. Ayı, 13. yüzyıldan beri kentin sembolü; Ampelmann Doğu’nun trafik ışığı figürü, birleşmeden sonra tüm şehre yayılmış durumda.
  • Pembe/Mavi Borular: Şehir altındaki suyu şantiyelerden tahliye etmek için; işlevsel ama Berlin’in mizahıyla renkli.
  • Rezervasyon: Reichstag kubbesi için mutlaka online randevu. TV Kulesi için de online bilet rahatlatır.
  • Nakit: Bit pazarları ve bazı küçük dükkânlarda nakit gerekebilir.
  • Çevre Şehirler: Berlin’e kadar gelmişken birkaç saat mesafede bulunan Dresden ve Leipzig şehirlerine de göz atmak isteyebilirsiniz.

Yaklaşan etkinlikler

Yorum yapın