Doğalgaz konusunda belirleyici bir ülke olan Rusya, gücünü kullanarak birçok Avrupa ülkesini zora sokacak bir adım atma yolunda ilerliyor. Avrupa ülkelerine gaz tedarikinin azalmasıyla birlikte Almanya ciddi şekilde etkilenen ülkelerin başında geliyor. Doğalgaz krizi, Almanya’nın kapısında ve şehirlerde kısıtlamalar şimdiden başladı.
Yüzbinlerce Almanın, Rusya’nın enerji krizine sebep olan hamlesinden etkileneceği öngörülürken, fiyat artışları ve depoların boş kalma ihtimali Alman hükümetini şimdiden alarma geçirdi.
Kış aylarının kapıda olduğu bir döneme yaklaşırken, Avrupa ülkelerinin aklında yeterli doğalgazı sağlayıp sağlayamama korkusu bulunuyor. Almanya da bu endişeyi taşıyan ülkelerin başında geliyor.
Bilindiği üzere, 11 Temmuz 2022’de Rus doğalgazının Almanya’ya akışını sağlayan Kuzey Akım-1 boru hattı bakıma girdi ve Almanya’ya gelen gaz akışı durduruldu. Bakım çalışmaları 21 Temmuz’a kadar devam etti ve daha sonra gaz tedariki yeniden başladı.
Fakat şu anda Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle doğalgazın Almanya’ya tedarik sürecinde sıkıntılar yaşanması ihtimali de bulunuyor.
Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de bu konuda endişe taşıdığını vatandaşlara çok açık bir dille belirterek, planlı sürenin ötesinde kesintilerin her an yaşanabileceğine dikkat çekti. Dünya üzerinde hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir.
Bu durumda enerji krizi de patlak vereceği için insanlar geçmişte olduğu gibi rahatlıkla doğalgaz kullanamayacak duruma gelirken, sanayi alanının lokomotifi olan fabrikalar da üretimlerinde azalmaya gitmekle yüzleşecek.
🔎 İçerik
ToggleAlmanya’da enerji krizine karşı üç ayaklı bir eylem planı uygulanıyor
Almanya’da da bu nedenle bir eylem planı hazırlandı. Şu anda ikinci aşamasında olan Berlin, üçüncü aşamada artık yakıt tüketiminde karne uygulamasına başlayabilir. Elbette yaşanan enerji krizi bir noktada saat gibi işleyen güçlü ekonominin bir durağanlık dönemine girmesine yol açacak.
Bu da Almanya’da enerji krizi olarak başlayan sürecin, tüm kesimlere dalga dalga yayılacak ekonomik krize dönüşmesi anlamını taşıyor.
Enerji krizine karşı enerji tasarrufuna dair neler yapabilirsiniz, yazımızdan öğrenebilirsiniz.
Doğalgaz krizi ile şehirler kemerleri sıkmaya başladı
Peki Almanya enerji krizini en az hasarla atlatmak için ne yapacak? Şu anda şehirlerde tüketimin azaltılması için yoğun bir çaba harcanıyor. Halka açık anıtlar, çeşmeler kapatılırken, belediyeye ait yüzme havuzları ve spor salonlarında soğuk duş uygulaması başlatıldı.
Aşağı Saksonya’da eyalet başkentindeki belediye binaları, 1 Ekim-31 Mart arasında 20 dereceyi aşmayacak bir oda sıcaklığında ısıtılacak ve fanlı ısıtıcıların kullanımı da yasak olacak. Örnek verilen iki şehrin yanında; Münih, Nürnberg ve Berlin’de de benzer tedbirler alınmaya başlandı.
Almanya’da doğalgaz fiyatları zamlanabilir
Kamusal alanlarda alınan önlemler, kış aylarında halkın enerji yoksunluğuyla karşı karşıya kalmaması için yapılıyor. Ancak konut cephesine dönüldüğünde, evleri bekleyen faturanın ne olacağı da büyük bir endişe konusu.
Çünkü enerji krizi derinleştiğinde ve ülke doğalgaza daha da ihtiyaç duyduğunda doğalgaz fiyatları artışa geçecek. Bu da enflasyonu tetiklerken, doğalgaz faturasının önemli bir maliyet kalemi haline geleceğini gösteriyor.
Tabii bir de hükümetin uyguladığı vergi yükü başlayacak. 1 Ekim’den itibaren gaz vergisi geçerli olacak. Hükümet, yükselen doğalgaz fiyatlarıyla mücadele eden tedarikçilere yardımcı olmak adına, tüm gaz tüketicilerinden elini taşın altına koymasını istiyor.
Net olarak belirlenmemiş olsa da ismi verilmeyen bir yetkili, yeni gaz vergisiyle birlikte kilowatt saat başına, tüketicilerin 1.5-5 cent arasında bir ödeme yapmak durumunda kalacağını söylüyor. Bu da yıllık olarak doğalgaz ödemesinin 1.000 Euro’yu geçmesi anlamını taşıyor.
Elektrik fiyatı da rekor seviyeye ulaştı. Almanya’da 5.000 kWh elektrik 2021 yılında ortalama 1.524 Euro’ya mal olurken, enerji kriziyle birlikte 2022’de bu sayının 2.500 Euro’ya yaklaşacağı belirtiliyor.
Elektrikli ısıtıcılarda satış patlaması yaşanıyor
Yaşanan doğalgaz krizi etkisiyle Almanya’da elektrikli ısıtıcı satışları patlamış durumda. Halk, kış aylarında doğalgaz kriziyle karşı karşıya kalmamak için elektrikli ısıtıcı satın almaya başladı.
Hatta bu konuda Eisen Doring firması bir açıklama yaparak, ellerindeki tüm ısıtıcıların tükendiğini de belirtti. Satışların Ağustos ayında patlama yapmasının ardında korku ve endişenin olduğu ortadayken, elektrikli ısıtıcı satın alanlar kış aylarında soğukta kalmamak, sıcak bir duş almak isteğinde olduğunu söylüyorlar. Fakat uzmanlar, elektrik cephesinde de fiyat artışı ve kesintilerin olabileceği ihtimaline vurgu yapıyor.
Çünkü doğalgaz ile ısınmanın tersine elektrikli ısıtıcılar aracılığıyla ısınma sorunu çözülmeye çalışıldığında ülkenin elektrik tüketimi daha da artacak. Bu da talebin artmasıyla fiyatların yükselmesi anlamını taşıyor.
Almanya’da bu kış neler bekliyor?
Alman ekonomisi hem Avrupa ülkeleri arasında hem de dünya üzerinde önemli bir paya sahip. İyi bir ekonomiye sahip olması, hayat standartlarını yükseltirken, diğer ülkelerden de göç etmek için cazip bir ülke konumunda olmasını sağlıyor.
Enerji krizi sadece kış ayında yaşanabilecek bir problem gibi gözükebilir. Ancak ekonominin dengesini alt üst edecek bir krizin kapıda olduğuna inanılıyor. Doğalgaz sevkiyatında sıkıntı olması ya da doğalgaz tedarik sorununun halledilememesi dalga dalga yayılacak bir krizin ilk halkasını oluşturabilir. Uzmanlar, enerji kriziyle birlikte yüzbinlerce insanın iş açısından etkilenebileceğini söylüyor.
Enflasyonda artış beklenirken, çalışanların da hayat standartlarında düşüş yaşanabilir. Almanya, 2023 yılının Mart ayına kadar 10 milyar metreküp daha az doğalgaz tüketmek zorunda kalacak.
Bu oranın ne kadar büyük olduğunu örneklemek gerekirse, yılda 5 milyon ailenin ortalama tüketimi anlamına geliyor. Eğer hükümet enerji krizine pansuman yapamazsa yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insan krize karşı tehlikeli bir duruma düşmüş olacak.
Yapılan uyarılara bakıldığında; aşırı sağ grupların enflasyon ve enerji krizi nedeniyle protestolarını artırabileceği ifade ediliyor. Bu da Almanya için çok sert bir kışın kapıda olduğunu gösteriyor.
Hayatta bir amaç için yaşayabilmek çok önemli, hayata tutunmayı sağlıyor ve hayata anlam katıyor. Türkiye’de sosyal yapının baskısıyla bir yarış atı tadında yetiştirilmemizden dolayı, 30’lu yaşlarda büyük bir şirkette üst düzey yönetici olma hayaliyle ile yaşıyordum.
Almanya’ya 2010 yılında taşındım, hem kendime hem de hayallarime daha fazla zaman ayırabileceğimi farkettiğim ilk yıllarda, afalladım. Öncelik Türkiye’deki ekonomi lisans eğitimimi pekiştirmesi için Fransa’da işletme yüksek lisansı yaptım. Sonra da İngiltere’nin köylerinden birisine 6 aylık bir proje için gittiğim günlerde düşünmek için bol bol zamanım oldu. Yaş 40’a yaklaşırken, insanın hala “büyüyünce ne olmak istiyorum?” demesi, ne güzel.
Şimdiki amacım hobi olarak Vasistdas’ı destekleyerek Türkiye’den gelen göçmenlerin Almanya’da birbirleriyle sağlıklı bir iletişim kurmalarını sağlayarak Almanya’daki uyum süreçlerini hızlandırmak.