Almanya’da hastalık izinlerinin artması ile birlikte çalışanların hastalanmalarından itibaren ilk günlerde maaş kesme uygulaması olan “Bekleme Günü” tartışmaları alevlendi. İsviçre’de halihazırda yürürlükte olan düzenlemeye göre, çalışanların hastalık izninin ilk 1-3 gününde maaş almayabiliyor. Artan bu tartışmalar siyaset arenasına da sıçradı.
🔎 İçerik
ToggleAlmanya’da çalışanlar yılda 20 gün hastalık izni alıyor
Almanya’da çalışanlar güncel olarak, Avrupa Birliği’nden 8 gün olmasına karşı şu anda yılda ortalama 20 gün hastalık izni kullanıyor. Bu durum işverenler için yılda 77 milyar euro bir maliyet anlamına gelirken, sağlık sigortası şirketleri için ise 19 milyar euroluk bir kayba sebebiyet veriyor.
Hastalığın ilk gününden itibaren maaş kesme önerisine Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil (SPD) de tepki gösterdi. Birçok federal politikacı, hastalık durumunda ödenmeye devam edilen maaşların, hastalık raporunun ilk gününden itibaren iptal edilmesine yönelik çağrılara karşı çıktı.
“Almanlar tembel değildir”
Bakan Heil, “Hastalandığını bildiren çalışanları suçlayanlar, bu ülkede çalışan insanlara karşı çarpık bir bakış açısına sahiptir. Almanlar tembel ve aylak değildir” ifadelerini kullandı.
SPD ve kendisinin bu konuda bir kısıtlamaya gitmeyeceğini ifade eden Heil, düşük gelirle çalışan kişilerin hastalık gününün devreye girmesi ile birlikte zarar görebileceğini söyleyerek, “Bu uygulama, gerçekten hasta olan ve düşük ücret alan insanları, özellikle de kadınları çok kötü etkileyecek. İşte bu yüzden bu yanlış bir yol” dedi. SPD’li Sağlık Bakanı Karl Lauterbach ise hastalık nedeniyle maaş kesilmesini doğru bulmadığını belirterek, bu fikrin çalışanlar için zarara yol açabileceğini söyledi.
Peki Almanlar hasta numarası mı yapıyor?
Bu tartışmaları Allianz Başkanı Oliver Bäte tetiklemiş ve bekleme gününün getirilmesi önerisinde bulunmuştu. Böylece çalışanlar ilk hastalık gününün masraflarını kendileri karşılayacaktı.
Peki Almanlar gerçekten hastalık numarası mı yapıyor? DAK tarafından yapılan araştırmaya göre, hastalık oranlarındaki artışın ana sebebi elektronik raporlama prosedürü ve soğuk algınlığı dalgaları. Elektronik raporlama prosedürü, doktorların iş göremezlik belgelerinin sağlık sigortası şirketleri tarafından otomatik olarak alınması anlamına geliyor ve bu da yüzde 40 oranında keskin bir artışa sebep oldu.
Ankara Üniversitesi Gazetecilik bölümü mezunuyum. Eğitim hayatımı noktaladıktan sonra birçok sitede metin yazarlığı, haber editörlüğü, içerik editörlüğü ve redaksiyon hizmeti verdim. Sonrasında yolum Vasistdas ile kesişti.
Almanya’nın düzeni, sosyal yönden kuvvetli olan bir devlet anlayışına sahip olması, benim için Almanya’yı eşsiz ülkeler arasında önemli bir yere koyuyor. Özellikle de Alman iş kültürüne büyük ilgi duyuyorum ve bu nedenle Almanya hakkındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Almancada çok sevdiğim bir atasözü olan, “Geteilte Freude ist doppelte Freude” (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar) düşüncesiyle insanlarla bire bir sohbet etmeyi, yapabildiğim noktalarda yardımcı olmayı, yeni insanlar tanımayı ve yeni kültürler öğrenerek, bakış açılarımı geliştirecek kapılar açmayı seviyorum. Vasistdas ekibinin bir parçası olarak; sizinle kimi zaman bir yazıda, kimi zaman bir mesajda, kimi zaman da sosyal medyada bir paylaşımla buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.