Almanya’da yaşamayı hedefliyorsanız, günlük yaşamda rahat edebilmek, kariyer inşa edebilmek ve ihtiyaçlarınızı rahatlıkla dile getirmek için Almanca çok önemli. Bu nedenle Almanca öğrenirken yapılan hatalar konusunda sizinle önemli noktaları paylaşıyoruz.
Sıfırdan Almanca öğrenme noktasındaysanız yazıya başlamadan önce bir nasihat vererek, moralinizi bozmamanızı ve asla pes etmemenizi önermek istiyoruz. Almanca öğrenmek ne kadar sürer sorusunu sık sık aklınızın bir köşesinde bulundurduğunuzu tahmin edebiliyoruz. Bu soruya “En kısa sürede” şeklinde yanıt vererek, süreci hızlandıracak noktaları paylaşıyoruz.
Dil öğrenmek için Almanca kursları bir seçenek olabilir. Almanca öğrenme sürecinde temeli sağlam oturtarak, üzerine tuğlaları dizerseniz zorluk yaşamazsınız. Dilin kendisinin zor olmasından dolayı tabii ki ilk başlarda zorluk olacak ancak bazı hataları yapmazsanız bu süreci çok daha kolay atlatacaksınız. Evde Almanca öğrenme konusunda da bu hatalar geçerli olacaktır. Bu yazımızda gerek Türkiye’deki gerek Almanya’daki Almanca öğretmenlerinden de yardım alarak, Almanca öğrenme sürecinde en sık yapılan hataları kaleme alıyoruz.
Almanca öğrenirken yapılan hatalar
Almanca öğrenme sürecinde en sık yapılan hataları paylaşıyoruz ki bunları yapmadan daha sağlıklı şekilde dil öğrenin. Haydi hatalara geçelim!
Yanlış hedef
Almanca öğrenirken yapılan hatalar diyorsak ilk sıraya hedefi yanlış belirlemek yazabiliriz. Dil öğrenme sürecinde öyle bir hedef konulur ki bu hedefe bir türlü varamadığınız için pes edersiniz. Örneğin “1 ay içerisinde B2 seviyesine ulaşacağım” gerçekçi bir hedef değildir. Eğer kendinize kısa vadeli hedefler koymazsanız, Almanca öğrenme süreciniz başlamadan biter.
Başlasanız bile ilk 1 hafta her şey iyi giderken, sonrasında çalışmayı bırakıp bir kenara çekilirsiniz. Beyninizin bir ödül mekanizması olduğunu düşünün. Bu ödülü almak için de kısa vadeli hedefleri bir bir gerçekleştirmelisiniz ki uzun vadede başarıyı yakalayın. Önce basitçe bir hedef koyun ve onu başarın. Sonrasında yeni hedefinizi belirleyip yolunuza devam edin.
Sadece kelime ezberlemek
Almanca öğrenmek isterken “Kelimeleri bir öğreneyim de nasılsa insanlar beni anlar” düşüncesiyle bol bol kelime ezberleme çabasına giriyoruz. Ancak bu aşamada artikeller göz ardı ediliyor ve sonrasında öğrenilmeye çalışılıyor. Bu hataya düşmeyin. Artikelleri de öğrenerek kelime bilginizi eş zamanlı olarak geliştirin. Sadece kelime ezberlemek size tek başına bir şey katmayacaktır.
Türkçede bir artikel olmadığı için Almanca öğrenmeye başlayan kişiler direkt olarak kelime ezberine başlıyor. Kelime öğrenirken mutlaka artikelleri ve çoğulları ile birlikte öğrenin. Türkçede kelimelerin çoğulu “-lar/-ler” eki alıyor ancak Almancada ne yazık ki durum böyle değil. Eğer artikel ve çoğul birlikte öğrenmezseniz o kelimeyle tam olarak karşınızdaki kişiye, anlatmak istediğinizi anlatamayabilirsiniz.
Doğru miktarda zaman ayırmamak
Almanca öğrenirken doğru adım atmadığınızda sorun yaşarsınız. Her dil, öğrenmek için zaman ve çaba gerektirir. Almanca öğrenirken yapılabilecek hatalardan birisi de yeterli vakti ayırmamaktır. Bir kursa gidiyorsanız, kurs süresi dışında eğer Almanca çalışmıyorsanız bu noktada büyük bir hata yapıyorsunuz. Türkiye’de Almanca dersi veren öğretmenlere bu soruları yönelttiğimizde, kurs sonrasında ders çalışmanın büyük öneme sahip olduğunu söylediler.
Ders sırasında konuyu öğrenirken, ders sonrasında ise pekiştiriyorsunuz. Eğer bunu yapmazsanız derste öğrendikleriniz kulağınızın bir tarafından girip öteki tarafından çıkıyor. Bu yüzden günlük olarak dil öğrenmeye en az 1 saatlik süre ayırmaya özen gösterin.
IIK ile Almanca öğrenme, yazımıza mutlaka göz atmanızı öneriyoruz.
Yazarak çalışmak
Yazarak çalışmanın nesi hatalı diyebilirsiniz. Ancak tabii ki yazarak çalışmakta hata yok. Sadece yazarak çalışırsanız bir hata yapıyorsunuz diyebiliriz. Bir dil, sadece yazarak çalışılmaz. Çünkü dil, matematik gibi sadece yazarak sessizce çalışabileceğiniz bir şey değildir.
Dili teoride yazarak öğrenebilirsiniz. Ama pratiğe aktarma konusunda başarısız olursunuz. Dinleme ve konuşma konusunda pasif kalırsanız, başarısız olursunuz. Bu sebeple yazarak çalışmaya devam etmek, Almanca öğrenirken yapacağınız en büyük hatalardan birisidir.
Dil seviyesine odaklanmak
A2,B1, B2 ya da bir an önce C1 olmalıyım endişesi yaşamak, Almanca öğrenirken sizi sekteye uğratacak şeylerin başında gelir. Dil seviyesine takılmayı bırakın ve gerçekten öğrenmeye odaklanın. Kurslar size A1 ya da A2 gibi seviyeler vaat ederek satış yapıyor. Ancak B1 seviyesinde bilmeniz gereken edatlar listesini ezberlemeniz beklenir. Bunun sonucunda sizce ne kadar verimli bir öğrenme süreci yaşarsınız?
Ezberleyerek bir noktaya ulaşmayı bırakın. Kelime dağarcığınız güçlü olmalı ve bu kelimeleri cümle içerisinde kullanabildiğinizden emin olmalısınız.
Almanca öğrenirken yapılan hatalar deyince en büyüğü: Kendini tanımamak
Almanca öğrenme aşamasında ana dili Almanca olan öğretmenlere, “İnsanlar Almanca öğrenirken en çok hangi hataları yapıyor?” sorusunu sorduğumuzda, kendini tanımamak yanıtını veriyor.
Nasıl bir öğrenci olduğunuzu bilmeden dil öğrenemezsiniz. Herkes için dil öğrenme süreci aynı değildir. Görsel ve işitsel olarak çok daha iyi anlayan biri olabilirsiniz. Ancak bazı öğrenciler için dil öğrenmek çok daha kolaydır ve bu yüzden sesli ya da görsel uyaranlara çok fazla vakit harcamak zorunda hissetmeyebilir.
Görsel öğrenen biri olup olmadığınızı öğrenmelisiniz. Eğer böyle bir öğrenme stiline sahipseniz o zaman daha çok görsel materyaller üzerinden ilerlemeniz doğru olacaktır.
Örneğin dokunsal mı görsel mi yoksa işitsel öğrenme biçimine mi sahipsiniz bunu bilmelisiniz. Bunun için de internette “öğrenme stilleri testi” şeklinde aramalar yaparak karşınıza çıkan testlerle kendinizi keşfedebilirsiniz.
Örneklemeden ezberlemek
Kelime ezberleme yapıyorsanız, bir süre sonra unutacağınızı söyleyebiliriz. Kelime öğrenme aşamasında bunu örneklemeden sadece ezberlemek, size hiçbir verim sağlamayacaktır. Bağlam ve mantıklı örnekler olmadan, kelimeleri aklınızda oturtamazsınız.
Pratik yapmamak
Okuyorum, yazıyorum ve kendi kendime konuşuyorum ama yine de Almanca öğrenemiyorum diyenlerdenseniz sebebi belli! Bir öğretmen tüm konuları biliyorsa ama öğrenciyle bir kez bile yüz yüze gelmeden öğretmenlik yapmak isterse sizce de garip olmaz mı? Ya da bir kaptan, gemicilik hakkında tüm bilgileri yalayıp yutmuşsa ama geminin dümenine geçmek istemiyorsa ilginç olmaz mı? Örneğin başka bir örnek olarak araba sürme konusunda her teorik bilgiye hakim bir kişi, araba sürmeden “Ben araba sürebiliyorum, çünkü gereken tüm bilgilere sahibim” diyebilir mi?
Almanca öğrenirken yapılan en büyük hatalardan birisi de konuşmamaktır. Konuşmadan, öğrendiklerinizi pratiğe dökemezsiniz. Online dersler, tandem için uygulamalar kullanmak Almanca öğrenmenize yardımcı olur. O nedenle bu konuda bol bol pratik yapmaya özen gösterin lütfen.
Hem Türkiye’de eğitim veren Almanca öğretmenleri hem de ana dili Almanca olan öğretmenler, Almanca öğrenirken bol bol pratik yapmanız gerektiğini söylüyor. Bunu yapmayanlar ise yalnızca teorik olarak bilgiye sahip olabilir. Ama telaffuz, aksan ve doğru iletişim konusunda ne yazık ki sınıfta kalır.
Dil konusunda sadece kelime ezberlemeye odaklanmanın hatalı olduğunu söylemiştik. Tüm bu bahsettiklerimize dikkat ettikten sonra kelimeleri ezberlemeden, size iyi bir şekilde öğretebilecek ve aynı zamanda telaffuzunuzu güçlendirecek uygulamalardan biri olan uTalk’u tercih edebilirsiniz. İster yabancı bir dil öğrenmek için ilk adımı atmak, ister seyahatte kullanmak veya toplu taşımada geçirdiğiniz süreyi daha verimli kılmak isteyin, Almanca dilinde 60 farklı konuda toplam 2500 pratik cümle ve kelimeyi çevrimiçi veya çevrimdışı öğrenebilir ve hemen günlük hayatınızda kullanmaya başlayabilirsiniz.
uTalk uygulamasında yer alan her bil dil, o dilin yerli konuşmacısıyla çalışılarak entegre ediliyor. Aynı zamanda uygulama ikili kodlama ve tekrara dayalı öğretime dayanıyor. Bu sayede sunulan kelime ve cümleleri doğru telaffuzlarıyla öğrenebilir ve hem kelime öğreniminizi hem de telaffuz becerilerinizi hafıza kartları mantığıyla kurgulanmış beş farklı oyunla sınayabilirsiniz. Yaptığınız her yanlış karşınıza daha sık çıkar, dolayısıyla birçok tekrarla en kullanışlı kelimeleri istediğiniz yabancı dilde uTalk ile öğrenebilirsiniz.
Vasistdas takipçilerine özel size sunduğumuz yüzde 20 indirimle bu link üzerinden uTalk ile tanışabilirsiniz.
Hatadan korkmak
Almanca öğrenirken yapılan hatalar arasında hata yapmaktan korkmak da bulunuyor. Neden hata yapmaktan korkuyorsunuz ki? Hiçbir şey en mükemmel haliyle öğrenilmez. Düşeceksiniz, kalkacaksınız ve sonra yeniden düşeceksiniz. Aklınızda bir yol canlandırın ve yolun başında bisikletinizle duruyorsunuz. O yolu giderken düşeceksiniz ama bisiklet sürmeyi bırakmayacaksınız.
O yoldan sonrasında bir daha geçeceğinizde artık düşmeyeceksiniz. Çünkü çukurların, düşme tehlikesinin olduğu yerleri ilk düşüşünüzde öğrenmiştiniz. Dil de böyledir. Hata yaparsınız ve sonrasında yaptığınız hatanın doğrusunu öğrendiğinizde, o hatayı bir daha yapmamayı öğrenirsiniz. Sakın moralinizi bozmayın ve hatadan kaçınmayın.
Gerektiği noktada hata yapmak, size doğrusunu bulmaya çalışmaktan daha fazla şey öğretecektir, bunu da aklınızdan sakın çıkarmayın.
Eğlenmemek
Dil öğrenme sürecinde eğlenmiyorsanız, işte hata burada başlıyor demektir. Almanca öğrenirken yapılan hataların başında eğlenmemek geliyor. Bir şeyden keyif almadığınızda ne kadar ilerleyebilirsiniz? En sevdiğiniz dizileri Almanca izleyin, podcastler dinleyin, Almanca dilinde oyunlar oynayın, müzik dinleyin ama en önemlisi sizi ne eğlendiriyorsa onunla Almanca öğrenin.
Ankara Üniversitesi Gazetecilik bölümü mezunuyum. Eğitim hayatımı noktaladıktan sonra birçok sitede metin yazarlığı, haber editörlüğü, içerik editörlüğü ve redaksiyon hizmeti verdim. Sonrasında yolum Vasistdas ile kesişti.
Almanya’nın düzeni, sosyal yönden kuvvetli olan bir devlet anlayışına sahip olması, benim için Almanya’yı eşsiz ülkeler arasında önemli bir yere koyuyor. Özellikle de Alman iş kültürüne büyük ilgi duyuyorum ve bu nedenle Almanya hakkındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Almancada çok sevdiğim bir atasözü olan, “Geteilte Freude ist doppelte Freude” (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar) düşüncesiyle insanlarla bire bir sohbet etmeyi, yapabildiğim noktalarda yardımcı olmayı, yeni insanlar tanımayı ve yeni kültürler öğrenerek, bakış açılarımı geliştirecek kapılar açmayı seviyorum. Vasistdas ekibinin bir parçası olarak; sizinle kimi zaman bir yazıda, kimi zaman bir mesajda, kimi zaman da sosyal medyada bir paylaşımla buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.