Sıfırdan Almanca öğrenmek zor bir süreç olabilir. Ve bir dili çabucak öğrenmeniz gerekiyorsa, bu daha da streslidir. Ancak böyle olmak zorunda değil ve doğru şekilde başlarsanız, Almancayı hızlı öğrenme yolculuğunuz doğru bir şekilde ilerleyecektir. Almancayı hızlı öğrenmek için önerdiğimiz dokuz ipucunu aşağıda listeledik.
🔎 İçerik
ToggleAlmanca öğrenmek gerçekten zor mu?
Almanca zor bir dil olarak kötü bir şöhrete sahiptir, bu durum genellikle uzun kelimelerinden ve zor dilbilgisinden kaynaklanır. Ancak temel Almancayı nasıl öğreneceğinizi merak ediyorsanız, bunu hızlı bir şekilde yapmamanız için hiçbir neden yok çünkü bu gerçekten başka herhangi bir dilden daha zor değil.
Bu konuyla ilgili Almanca öğrenme süresi başlıklı yazımıza göz atarak Almancayı Mark Twain’in ifadesiyle 30 yılda mı yoksa sadece 400 saatte mi öğreneceğinize karar verebilirsiniz.
Almancayı hızlı öğrenmek için yöntemler
Almancayı hızlı şekilde öğrenmek sizin için bir öncelikse o zaman gelin birlikte adım adım hepsini inceleyelim.
Hedef belirleyin
Almancayı sıfırdan öğrenecekseniz, sizi motive edecek ve ulaştığınızda size bir başarı hissi verecek bir hedefiniz olmalıdır. Hedefin ulaşılabilir olduğundan emin olun (bir ay sonra Nietzsche’nin felsefesini okumayacaksınız) ve onu gerçekleştirin.
Ayda 100 kelime öğreneceğim gibi bir hedef koymak isteyebilirsiniz. Bu başarılabilir, ancak gerçekçi bir hedef değil.
Çok daha iyi bir hedef şudur: Ay sonuna kadar yemekleri Almanca olarak sipariş edeceğim. Veya: Altı hafta içinde meslektaşlarımla sadece Almanca olarak küçük sohbetler edeceğim.
Almanya’da değilseniz, şu hedefi koyabilirsiniz: Dil partnerimle İngilizce kullanmadan 15 dakika konuşacağım. Amaç konuşma pratiğiyse Almanca Tandem uygulamalarıyla ilgili yazımıza göz atın.
Uzun vadeli hedefiniz büyük olasılıkla Almancayı akıcı veya en azından yarı akıcı hale getirmek olacaktır. Bunun üç ay içinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini mi merak ediyorsunuz? Mümkün.
Eğer Almanca öğrenme konusunda kararlıysanız IIK ile Almanca öğrenme yazımıza kesinlikle göz atmanızı öneriyoruz.
Almanca basit kelimelerle başlayın
Almanca öğrenirken aslında en önemli nokta bu aşamada hangi alanda daha fazla ilgili olduğunuz. Örneğin basit kelimeler derken kedi kelimesini öğrenebilirsiniz. Fakat kedi konusunda çok sık konuşmuyorsanız, hayatınızın ciddi bir alanını kaplamıyorsa o zaman bunu tercih etmek yerine, daha sık kullandığınız kelimeleri tercih edebilirsiniz.
“Sahip olmak, istemek ve gitmek” gibi en sık kullandığınız fiillerle yola koyulabilirsiniz. Ayrıca “-ebilmek (mesela oynayabilmek), -mali /-meli (mesela yapmalı), ve -ebilir (mesela olabilir)” gibi model fiilleri öğrenmek de size konforlu bir süreç sağlayabilir.
Öbek kelimeleri öğrenin
Tek tek kelimeler yerine öbek öbek inceleyerek kelime öğrenmenizi hızlandırın. Yani tren (zug) kelimesini öğrendiğinizde, trenle gitmek (mit dem Zug) öbeğini de öğrenin ki böylece o kelimeyi bir bağlam içinde kullanma şansına sahip olun.
Fiil öğreniyorsanız, daha da ileri gidebilir ve kelime dağarcığınız geliştikçe çeşitli birçok cümle ezberleyebilirsiniz. “-ebilmek” (können) fiili ile “Ich kann Klavier spielen” (Ben piyano çalabilirim) diyebilirsiniz mesela. Ya da “Klavier spielen” (Piyano çalmak) kısmını birçok farklı öbekle farklılaştırabilirsiniz.
Almancayı hızlı öğrenmek için eğlenceli yollar bulun
Çoğumuz Almancayı eğlenceli bir dil olarak göremiyoruz. Fakat bu aslında dile yeni başladığınız için size böyle hissettiriyor. Alman müzikleri tercih edebilirsiniz. Ya da podcast dinleyebilirsiniz. Bunlar da yeterli gelmezse sevdiğiniz bir diziyi takip edebilirsiniz.
Mesela yemek yapmayı seviyorsanız, alışveriş listenizi Almanca olarak yazın ve tarifinizi de Almanca olarak çevirin. İlgi alanınıza giren her şeyi Almanca yapmaya başlayın. Örneğin telefonunuzu Almanca dilde kullanmaya başlamak etkili bir yol olabilir.
Almanca öğrenme yolları ve evden Almanca öğrenmek başlıklı yazımızda en popüler Almanca Podcast kaynaklarına ulaşabilirsiniz.
Almanca içerikler izlemeyi deneyin
YouTube gibi platformlar, aslında sizin için ücretsiz bir okuldur diyebiliriz. Fakat yine de boş bir zaman geçirmek hissi size kötü geliyorsa o zaman izlediğiniz videoya hemen bir Almanca altyazı ekleyin. Böylece kelimelerin nasıl yazıldığını da kolaylıkla öğrenmiş olursunuz ve aşinalığınız artar.
Ve TikTok’u da da sakın unutmayın. Çünkü 15 saniyelik videolar, Almancaya yeni başlayan biri için doğru bir uzunluk olabilir.
Konfor alanınızdan hızla uzaklaşın
Yeni bir şey yapmak, çoğu zaman can sıkıcı ve rahatsız edici gelebilir. Çünkü alıştığınız bir konfor alanı var ve bu alandan çıkmak demek, yeniliklere adım atmak demek aslında. Almancayı hızlı öğrenmek istiyorsanız, konfor alanından çıkmak zorundasınız. Bundan vazgeçemiyorsanız da üzgünüz ama bir dil öğrenemezsiniz.
Almanya’daysanız, bir kafeye gidip istediklerinizi Almanca sipariş etmeyi deneyin. Örneğin bir kahve içeceksiniz ve bunu Almanca söyleyin. Hata yapmaktan endişe edebilirsiniz. Peki hata yaparsanız en fazla ne olabilir öyle değil mi? Doğru yapmak zorunda değilsiniz ancak cesaret edip denemek, sizi bir adım ileri taşıyacaktır.
Almanya’da değilseniz, konfor alanından çıkmak biraz daha zorlayıcı olacaktır. Örneğin pratik yapmak için bir konuşma partneri bulabilirsiniz ki Tandem bunun için harikadır. Ya da bölgenizde anadili Almanca olan kişileri bularak onlarla bağ kurabilirsiniz. Dile ne kadar çok maruz kalırsanız o kadar hızlı öğrenirsiniz bunu sakın unutmayın.
Online derslere katılım gösterin
Temel Almancayı hızlı ve yoğun şekilde öğrenmeyi istiyorsanız, o zaman online dersler harika bir yol olabilir. İlerleme kaydettiğinizde ve doğru yolda olduğunuzda hatalarınızı düzeltecek bir öğretmene ihtiyacınız olacak. Tabii ki öğretmenle birlikte izleyeceğiniz bir plan da olacağı için şartlar giderek kolay hale gelecektir.
Online dersler, sizin konuşma pratiğinizi artıracaktır. Böylece kelimeleri telaffuz ediş şekliniz daha da iyileşecektir.
Günlük tutun
Almanca ya da herhangi bir dili çabuk öğrenmek istiyorsanız kesinlikle günlük önemlidir. Şimdi neden günlük tutmak gerektiğini anlamıyor olabilirsiniz. Ancak günlük hayatta yaptığınız her aktivite aslında sizin sık sık tekrar ettiğiniz olaylar ve kelimeler olabilir.
Örneğin yemek yediğinizi, arkadaşlarınızla dışarıda bir kahve içtiğinizi ya da gerçekleştirdiğiniz hobilerinizi yazdığınızda, aslında günlük hayatta size gerekli olan kelimeler için alıştırma yapmış olursunuz.
Böylece günlük yaşamda rahatlıkla o kelimeleri kullanmaya başlarsınız. Gün içinde yaşadıklarınızı o günün akşamında oturup bir deftere yazın. Zorlandığınız noktada sözlükten destek alın ve yeni öğrendiğiniz her kelimeyi işaretleyerek o kelimeler hakkında yeni cümleler kurup bunu pekiştirin.
ChatGPT’yi dil öğrenme sürecine entegre edin
Teknoloji her geçen gün gelişmeye devam ederken ChatGPT‘yi neden dil öğrenme sürecimize dahil etmeyelim öyle değil mi? ChatGPT bir yapay zekanın yanı sıra sizin kişisel öğretmeniniz olabilir. Kendi başınıza Almancayı hızlı öğrenmek istiyorsanız, o zaman bu noktada kesinlikle ChatGPT size destek olacaktır.
Örneğin iş konusunda Almanca öğrenmek istiyorsunuz ve bir gazetecisiniz diyelim ki. Yapay zekaya komut yazarak, “Almanca yayın yapan bir gazetede çalışıyorum. 5 gazeteci bir toplantı yapıyoruz ve bu toplantı hakkında bana Almanca dilinde 2 paragraflık bir yazı hazırla” diyebilirsiniz.
Sonrasında bu yazıyı size yazmasının ardından ChatGPT’yi bir sınav denetmeni gibi kullanarak size sınav hazırlamasını ve doğru yanıt verip vermediğinizi kontrol etmesini isteyebilirsiniz.
Bu tür etkinlikler yaparak ChatGPT ile tıpkı bir öğretmen gibi alıştırmalar yapmanız mümkün. Hatta isterseniz en başından başlıyorsanız size Almanca kaynaklar önerebilir, ders programı hazırlayabilir ve ihtiyacınız olan tüm bilgi ve siteleri sizin için önünüze dökebilir.
9 ipucumuzla hızlı bir şekilde Almanca öğrenin
Artık Almanca öğrenmeye hazırsınız değil mi? Bu yöntemleri kullanarak Almanca öğrenme konusunda önemli bir yol kat edebilirsiniz. Sakın unutmayın, başlangıç için her şey korkunç ve karmaşık gelir. Ama sonrasında işlerin çok daha kolay hale geleceğini söyleyebiliriz.
Biraz daha ilhama ihtiyacınız varsa, başlamadan önce Almanca öğrenmek için uygulamalar başlıklı yazımıza da göz atın.
Almanya’ya ilk kez 2014 yılında, Uluslararası Kültür ve Yönetim alanında yüksek lisans eğitimi almak için geldim. Burada edindiğim dostluklar, bu bambaşka kültüre kendimi ait hissettirdi; eşim Evrim ve oğlum Leo ile kurduğum ailem ise, Almanya’ya “ev” dememi sağladı.
Türkiye’den buraya gelen kimse kendini evinden uzak hissetmesin diye kurduğumuz “Turkish Expats” Facebook gruplarımızı, şimdi Vasistdas aracılığıyla ulusal boyuta taşıyoruz.
Almanya’ya adapte olabilmek, biraz da kendi kültürümüzü yaşatabilmekten ve anadilimizde kendimizi ifade edebilmekten geçiyor. Ben de bu süreçte Vasistdas’ta içerik üretiyor ve blog yazıları yazıyorum, deneyimlerimi paylaşıp faydalı olmayı hedefliyorum.