Kaliteli yaşam denildiğinde akla gelen unsurlar nelerdir? Sağlıklı olmak, ekonomik bağımsızlık, sosyal ve bireysel açıdan başarı ile dengeli bir hayat sarmalı diyebiliriz değil mi? Bu soruya siz kendi içinizde yanıt verirken, biz de Almanya’da yaşam kalitesi konusuna değineceğiz.
Almanya’da yaşam kalitesi, sizin de bildiğiniz üzere yüksek. Bu nedenle de Almanya, cazip ülkeler arasında önemli bir konumda bulunuyor. Bir toplum, eğer bulunduğu ülkede yaşam koşulları iyiyse mutlu olabilir. Almanya’nın sosyal bir devlet olması da ülkenin yaşam kalitesini direkt olarak etkiliyor. Hazırsanız, Almanya’nın yaşam kalitesine birlikte göz atalım.
Almanya’da yaşam kalitesi yüksekliğini gösteren 8 neden
Almanya’da yaşam kalitesi bize göre yüksek. Ama tabii ki bunu öylesine söylemiyoruz. Bunun birçok nedeni var. Kendimize göre o nedenler ise şöyle:
- Almanya’da mesai için zorlandığınız bir çalışma kültürü bulunmuyor.
- Almanya’da çocuklu bir aileyseniz, sizin için birçok sosyal yardım var.
- Gelişmiş ulaşım sistemi sayesinde istediğiniz yere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
- Almanya’da çalıştığınız şirket 30 güne kadar yıllık izin imkanı tanır.
- Doğa dostu yasaları ve doğal parklarıyla doğayla iç içe yaşam sürersiniz.
- Kültür ve sanat etkinliklerinin sayısı çok fazladır.
- Bulunduğu konum Avrupa’nın merkezi diyebiliriz. O nedenle birçok ülkeyi ziyaret edebilirsiniz.
- Almanya’da çeşmeden akan su içilebilir. (Bu çok basit görünebilir ancak bir ülkenin gelişmişliğini gösteren kıstaslar arasında yer alıyor)
Almanya’da yaşam kalitesinin yüksek olmasının nedenler
Fazla mesaiye zorlama yok
Hızla geçen zaman, günümüzde neredeyse bir yaşam biçimi haline geldi. Birçok kişi, hayatının büyük bir kısmını işe adayarak, kendine ve diğer önemli alanlara yeterince vakit ayıramadığını hissediyor. İş hayatının yoğunluğu, diğer faaliyetler için zaman bulmayı zorlaştırıyor ve hatta bazen neyin ihmal edildiğini fark etmeyi bile engelliyor.
2016 yılında OECD tarafından yayımlanan Better Life Index‘e göre, Türkiye’de çalışanların yaklaşık yüzde 33’ü OECD ortalaması olan yüzde 11’i aşarak uzun saatler çalışıyor. Bu durum, Türkiye’deki iş yoğunluğunun ne kadar fazla olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, Almanya’da çalışanların sadece yüzde 4’ü aşırı uzun saatlerde çalışıyor. Almanya’da tam zamanlı çalışanlar, günlerinin yüzde 65’ini, yani 15,6 saatini kişisel bakım ve eğlenceye harcayabiliyorken; bu süre Türkiye’de 14,8 saate düşüyor.
Fazla mesailerin, iş ve özel hayat dengesini bozan önemli bir faktör olduğunu biliyoruz. Türkiye, bu konuda birçok ülkeyi geride bırakırken, Almanya’nın üretkenliğini sürdürebilmesinin arkasındaki sır, iş ve özel hayat arasındaki net sınırlar.
Almanya’da iş yerindeyken odak noktanız sadece işiniz olmalı; özel zamanlarınızda ise iş düşüncelerini bir kenara bırakıp, o anın tadını çıkarmak esas. Bu yaklaşım, her iki alanda da kaliteyi ve tatmini artırıyor.
Bu konuda “Alman iş kültürü hakkında bilmediğiniz 10 madde” yazımızı da okumanızı tavsiye ediyoruz. Eğer Almanya’da işe yeni başladıysanız ya da Almanya’ya gelmeyi düşünüyorsanız, bu konuda öğreneceklerinizi sizi çok şaşırtacak.
Almanya’da aile yardımları vardır
Almanya, yeni ebeveynleri destekleyen cömert sosyal yardım sistemleriyle tanınıyor. Burada, yeni doğan bir çocuğun getirdiği hayatınızdaki büyük sorumluluk karşısında, devletin sunduğu desteklerle rahat bir nefes alabilirsiniz.
Doğumdan sonraki ilk 14 ay içerisinde, ebeveynler ücretli izinlerini aralarında paylaşabiliyor ve devlet, çocuk 18 yaşına gelene dek bakım desteği sağlıyor. Ayrıca, çocuk 3 yaşına bastığında kreşe yerleştirilmesi garanti ediliyor, üstelik bu hizmetin maliyeti de Almanya’nın komşularıyla kıyaslandığında oldukça uygun seviye kalıyor.
Almanya’da gelişmiş ulaşım sistemi mevcuttur
Almanya’daki toplu taşıma sistemi, dünya standartlarında bir hizmet sunuyor. Otomobil üreticilerinin merkezi olmasına rağmen, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için toplu taşıma, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası.
Verimli toplu taşıma ağları, küçük kasabalarda bile en azından bir otobüs hattına sahipken, büyük şehirlerdeki sistemler otobüs, tramvay, metro ve banliyö trenlerini kapsıyor. Bisiklet kullanımı da popüler ve araç paylaşım hizmetleri, kendi aracınızı kullanma ihtiyacını azaltan pratik çözümler sunuyor. Yani diyebiliriz ki, Almanya’da bir yerden bir yere gitmek çok kolay bir iş. Bunun için saatlerinizi harcamanıza gerek yok.
Almanya’da yıllık izin 30 güne kadar çıkar
Yıllık izinler, Almanya’da çalışanların hayat kalitesini artıran önemli bir faktör. Minimum 20 gün olan yıllık izin süresi, birçok şirket tarafından 30 güne kadar uzatılabiliyor. Bu, Türkiye’deki izin sürelerine kıyasla oldukça cömert bir uygulama. Üstelik Almanya’da, işe girdiğiniz anda yıllık izin size tanınıyor. Bunun için 1 yıl çalışmayı beklemenize gerek yok.
Almanya’da yaşam kalitesi ve yeşil alan oranı
Almanya’daki yaşam kalitesi, sadece iş ve yaşam dengesiyle sınırlı değil. Boş zamanlarınızı değerlendirebileceğiniz kültürel etkinlikler, yeşil alanlar ve spor aktiviteleri de bu kalitenin önemli bir parçası. Berlin gibi şehirlerdeki geniş yeşil alan oranı, sürdürülebilirlik ve doğa ile iç içe bir yaşam tarzının önemini vurguluyor.
Dünya şehirleriyle ilgili çalışmaların yayınlandığı “World Cities Culture”ın bir raporunda; İstanbul’da yeşil alan oranı yüzde 2,2 ve bu oran 34 şehir arasında en sonda yer almasına neden oluyor. Ancak Almanya’da sadece Berlin’de bile kişi başına yüzde 12’lik yeşil alan düşüyor.
Almanya’da kültür yatırımı ve olanakları fazladır
Kültür ve sanata yapılan yatırımlar, Almanya’nın zengin sanat tarihini ve kültürel mirasını koruma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Müzeler, tiyatrolar ve konser salonları gibi yerler, eşsiz sanat eserleri ve performanslarla doludur.
Almanya’da 6 bini aşkın müze bulunuyor. Türkiye’deki müze sayısı ise TÜİK’in son “Kültürel Miras” istatistiklerine göre 522 adet. Tabii ki burada senin daha az senin daha çok tartışması yapmıyoruz. Ancak yaşam kalitesi yüksek diyorsak bunu verilerle de ortaya koymamız en doğrusu öyle değil mi?
Avrupa’nın göbeği Almanya
Almanya’nın coğrafi konumu, Avrupa’nın çeşitli kültürlerini keşfetmek için benzersiz fırsatlar sunar. Komşu ülkelerle olan sınırları, kısa sürede farklı ülkelere seyahat etme imkanı verir. Diyelim ki Almanya’dasınız ve hafta sonu gezmek istiyorsunuz.
Fransa, Lüksemburg, Belçika, Hollanda, Danimarka, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve İsviçre ile komşu olmasından dolayı bu ülkelere giderek güzel bir tatil yapabilirsiniz. İster arabaya ister trene atlayıp bu ülkeleri gezip görmek, güzel anılar biriktirmek mümkün.
Almanya’da çeşmeden su içebilirsiniz
Almanya’da yaşam kalitesi denildiğinde örnek gösterebilecek bir neden de çeşmeden su içebilmek. Bu size biraz garip gelebilir ancak bir ülkenin gelişmişlik ve refah payının yüksek olmasını gösteren kıstaslardan birisi de çeşme suyunun içilebilir olmasıdır.
Öte yandan çeşmelerden su içebilme olanağı, Almanya’da sürdürülebilir bir yaşamın önemli bir göstergesidir. Bu, plastik kullanımını azaltmaya yönelik çabaların bir parçası olarak görülebilir.
Almanya’da yaşam kalitesi sizce nasıl?
Almanya’da yaşam kalitesinin yüksek olduğunu gösteren maddelere teker teker değindik. Sizin de bu konuda fikirleriniz elbette çok önemli. O nedenle görüşlerinizi lütfen yorumlarda bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin.
Almanya, ilginizi çeken bir ülkeyse, Almanya’da çalışmak ve yaşamınıza katkıları yazımıza göz atabilirsiniz.
Hayatta bir amaç için yaşayabilmek çok önemli, hayata tutunmayı sağlıyor ve hayata anlam katıyor. Türkiye’de sosyal yapının baskısıyla bir yarış atı tadında yetiştirilmemizden dolayı, 30’lu yaşlarda büyük bir şirkette üst düzey yönetici olma hayaliyle ile yaşıyordum.
Almanya’ya 2010 yılında taşındım, hem kendime hem de hayallarime daha fazla zaman ayırabileceğimi farkettiğim ilk yıllarda, afalladım. Öncelik Türkiye’deki ekonomi lisans eğitimimi pekiştirmesi için Fransa’da işletme yüksek lisansı yaptım. Sonra da İngiltere’nin köylerinden birisine 6 aylık bir proje için gittiğim günlerde düşünmek için bol bol zamanım oldu. Yaş 40’a yaklaşırken, insanın hala “büyüyünce ne olmak istiyorum?” demesi, ne güzel.
Şimdiki amacım hobi olarak Vasistdas’ı destekleyerek Türkiye’den gelen göçmenlerin Almanya’da birbirleriyle sağlıklı bir iletişim kurmalarını sağlayarak Almanya’daki uyum süreçlerini hızlandırmak.
