Almanya’nın Ren Nehri kıyısında yer alan Köln için bir Köln gezi rehberi yapmasak olmazdı! Zengin tarihi ve canlı kültürüyle öne çıkan şehirler arasında bulunan Köln, kendine has kültürü, sahip olduğu zenginlikleri, dillere destan karnavalıyla, kesinlikle bir göreni bir daha kendisine hayran bırakıyor.
🔎 İçerik
ToggleKöln şehir tarihi
1.1 milyon nüfusa sahip olan Köln, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin en büyük şehri olarak biliniyor. En liberal şehir unvanını elinde bulunduran Köln, karnavallarıyla, pride etkinlikleriyle, kurulan Noel pazarlarıyla, fuarlarıyla büyüleyici bir etkiye sahip.
Peki bu güzeller güzeli şehrin tarihçesine de bir bakmasak olmaz öyle değil mi? Almanya’nın en eski şehirlerinden biriyken, tarihi Roma İmparatorluğu’na kadar uzanıyor. Aslında, Köln’ün kökenleri Romalılar tarafından kurulan “Colonia Claudia Arar Agrippinensium” adlı bir yerleşim yeriyle ortaya çıkıyor.
M.S. 38 senesinde kurulan şehir, İmparator Claudius’un eşi Agrippina’nın doğduğu yerdir. Şehir ismini, imparatorun eşi Colonia’dan alır. Bu isim de zamanla bugün bildiğimiz “Köln” adını alır. Ortaçağ mimarisiyle göz dolduran Köln, 2. Dünya Savaşı’nda bombalamalar sonucunda yerle bir olsa da küllerinden yeniden doğarak inşa edilmeye başlıyor ve günümüzdeki halini alıyor.
Köln gezisine başlamadan önce şehir hakkında biraz da ilginç bilgilere ne dersiniz? Türkiye’de oldukça yaygın kullanılan kolonyanın ana vatanı aslında Köln’dür. “Kolonya” kelimesi, Almanca “Kölnisch Wasser” (Köln suyu) ifadesinden gelir. Kolonya, 18. yüzyılda İtalyan parfümcü Giovanni Maria Farina tarafından Köln’de icat edilmiştir. Farina, hafif ve ferahlatıcı bir koku yaratmak için limon, portakal çiçeği, bergamot gibi narenciye özlerini kullanmıştır. Bu yeni parfüm, kısa sürede Avrupa’da popüler hale gelmiş ve kolonya olarak anılmaya başlanmıştır.
Köln’de gezilecek yerler
Köln öyle çok kısa şekilde anlatılıp da üstü kapatılacak bir şehir değil. Birçok kültürden insanın bir arada yaşadığı, eğlenmeyi seven, capcanlı bir kültüre sahip olan bu şehrin gezilecek öyle güzel noktaları var ki gördükçe, vakit geçirdikçe hayran kalıyorsunuz.
Köln Katedrali (Kölner Dom)
“Gurbetçi Şaban” filminde Şaban’ın yürüyen merdivenlerden çıkıp da soluna doğru bakış attığında gördüğü katedrali hepimiz hatırlıyoruz öyle değil mi? İşte Köln Katedrali ya da Kölner Dom olarak bilinen bu yer, Köln’ün tam olarak simgesi. Tam ismi “Hohe Domkirche Sankt Petrus” yani Aziz Petrus Yüksek Katedrali, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alır. Köln HBF yani ana tren garı da katedralin hemen dibine yapılıyor ki gelen tüm yolcular, bu katedrali görmeden yoluna devam etmemiş oluyor.
Köln Katedrali hakkında çok daha detaylı bilgiye erişmek isterseniz Köln Katedrali: Avrupa’nın en görkemli gotik mirası yazımıza göz atabilirsiniz.
Yapımı 632 sene süren katedral, 1248 yılında başlarken 1880 senesinde tamamlandı. 7 bin metrekare alanda bulunan katedralin en çekici özelliği 157 metre yüksekliğe sahip olan iki büyük kulesi. Bu kuleler, katedrali Almanya’nın en yüksek kilisesi ve Avrupa’nın da en büyük gotik kiliselerinden biri yapar. İçindeki görkemli vitray pencereler, birbirinden harika heykeller, Köln’ün en kutsal hazinelerinden biri olan Üç Kral Tapınağı bulunur.
Katedralin görkemli vitray camları, 2. Dünya Savaşı sırasında çıkarılıyor ve böylece şehir bombalandığında hava akımı içeriden geçerek binaya daha az hasar veriyor. Savaş bittikten sonra da o görkemli camların hepsi olmasa da bir kısmı yerine takılıyor. 2007 senesinde Alman ressam Gerhard Richter tarafından mozaik cam pencereler tasarlanıyor ve katedral günümüze de uygun olacak şekilde bir modern sanatla harmanlanarak daha da görkemli bir hale getiriliyor. Katedralin çağdaş bir görünüm almasını sağlayan bir mozaikler 11 bini aşkın cam parçası bir araya getirilerek yapıldı.
Güney Kulesi’ne dönüp baktığınızda 533 merdiveni bulunan basamağıyla şehre yukarıdan bakmanıza olanak tanıyor. Kuleye çıkmak isterseniz 30 dakika vaktinizi ayırmanız gerektiğini söylemeliyiz. Kulenin en üst noktasında ise ziyaretçileri katedralin devasa çanı karşılıyor. 24 ton ağırlığa sahip olan bu St. Peters Bell adlı çan, dünyanın en büyük serbest sallanan çanı olarak biliniyor. Burası her sene milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Katedralin siyah olma nedeni kullanın kum taşının zamanla oksitlenerek kararmasından kaynaklanıyor.
Burayı ziyaret etmek ve kulelere çıkmak istediğinizde yetişkinler için 8 euro ödeme yapılması gerekiyor.
Altstadt
Köln’ün Altstadt yani eski şehir bölgesi, şehrin en tarihi ve turistik bölgelerini oluşturuyor. Dar sokaklar, tarihi yapılar ve Ren Nehri kıyısındaki manzarayla insan adeta büyüleniyor. Bu bölgedeki gotik ve Rönesans mimarisi sayesinde, kendinizi dar sokaklarda yürürken Ortaçağ’da gibi hissedersiniz.
Roma-Germen Müzesi, Ludwig Müzesi, Çikolata Müzesi gibi önemli müzeler de burada bulunur. Köln’ün ruhunu anlamak için bu bölgeyi mutlaka gezmenizi tavsiye ederken, şehri keşfetmek için en iyi noktalardan biri olduğunu söylemeliyiz. Bu bölgeyi gezmek için tur araçları bulunuyor ama şehri en iyi adımlayarak tanıyabildiğiniz için kesinlikle yürüyerek keşfe çıkmanızı öneririz.
Bu bölgede aynı zamanda Alter Markt da bulunuyor. Şehrin en ünlü meydanlarından biri olan Eski Pazar Meydanı, kültürden tarihe, eğlenceden yeme içme mekanlarıyla büyük beğeni alıyor. Köln Katedrali’ne çok yakın mesafede bulunan bu yer, Orta Çağ’da önemli bir ticaret merkezi olmasına katkı sağlar. Günümüzde de tarihi dokuyu korumayı sürdürür.
Meydandaki tarihi belediye sarayı Rathaus, mimarisiyle bir bakana bir kez daha baktırıyor. Meydanın ortasındaki Jan von Wert Çeşmesi ise 17. yüzyıl Köln kahramanı Jan vor Werth’in anısına yapılıyor. Yerel halk için bu çeşme popüler bir buluşma noktası olarak da biliniyor.
Bu bölgede Köln’ün yerel kültürünün bir parçası olan Tünnes und Schäl heykeli de bulunuyor. Almanya’nın sevilen kuklacısı Johann Christoph Winters tarafından yaratılan karakterlerden Tünnes oldukça saf ve iyi huylu bir köylüyken, Schäl ise şehirli ve kurnazdır. Kölsch mizahının özünü özetlediği için bu karakterler, Heykeltıraş Franz Anton Becker tarafından yapıldı. Heykeller, Alter Martkt meydanına yerleştirildi ve günümüzde de birçok kişi tarafından ziyaret edilmeye devam ediyor.
Köln’de karnaval kutlamaları da epey meşhur. Altstadt’ta karnaval kostümlerini bulabileceğiniz birçok mağaza bulunuyor. Eğer böyle bir kostüm almak isterseniz buradaki mağazalara kesinlikle bakabilirsiniz.
Karnaval hakkında bilgi edinmek isterseniz de “Alman Karnavalı: Renkleriyle ve şenlikleriyle öne çıkan bir gelenek” yazımıza bakmanızı öneriyoruz.
Herkesin aşk kilidi astığı meşhur yeşil köprü Hohenzollern Köprüsü de bu bölgede yer alıyor. Dilerseniz bir kilit alabilir ve siz de aşkınızı Köln’ün bu meşhur köprüsüne mühürleyebilirsiniz. Tabii köprünün üstünden nehir üzerinde gelip geçen tekneleri izleyerek de hoş bir vakit geçirebilirsiniz. Köprü karşısına yürüdüğünüzde de sizi Deutz bekliyor olacak.
Deutz
Deutz bölgesinden, sizi büyüleyecek bir Köln Katedrali manzarasıyla karşı karşıya kalabilir ve burada güzel manzara fotoğrafları çekebilirsiniz. Araç trafiğine kapalı Rheinboulevard’ın hemen yanında yer alan bu yer, Köln Katedrali ve tarihi şehir manzarasını izlemenize olanak tanıyor.
Manzarayı tepeden izlemek isteyenler için Kölntriangle 28. katından 360 derecelik bir seyir keyfi sunuyor. Bu bölgede KölnMesse fuar alanı, Lanxess Arena ve Deutzer Brücke de yer alıyor. Ayrıca 103.2 metre yüksekliğinde Köln’de önemli bir simge yapı olan ve 2006’da tamamlanan KölnTriangle de burada bulunuyor.
Ehrenfeld
Köln’ün aykırı ruhu Ehrenfeld, grafiti ve sokak sanatı ile ünlüdür. Bölge, 1990’ların sonlarından itibaren yerel ve uluslararası sanatçılar tarafından birçok duvar resmi ve grafiti ile süslendi. Her yıl düzenlenen Ehrenfeld Street Art Festival ile sanatçıların eserlerini sergilediği, çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği önemli bir kültürel etkinlik de gerçekleşiyor. Hatta grafitiler o kadar meşhur ki bu eserleri anlatan turlar bile gerçekleştiriliyor.
Sadece sanat olarak değil aynı zamanda bu bölgede çok sayıda Türk de bulunuyor. Türk restoranları ve kafeleriyle meşhur olan Ehrenfeld’de örneğin Kebabland önünde hep sıra oluyor. Köln Merkez Camii de bu bölgede bulunuyor ve 14 Ekim 2022 tarihinde ilk ezan da burada okunuyor.
Rodenkirschen
Ren Nehri’nin kıyısında konumlanan Ren Nehri’nin kıyısında konumlanan Rodenkirchen, sakin bir yürüyüş yapmak ve güzel nehir manzaralarını izlemek için harika bir fırsat sunar. Burada yer alan Rodenkirchen Parkı, yeşil alanlara sahip bir parktır ve doğa severlerce çok tercih edilir.
Kranhäuser
Mimar Frans Schneider tarafından tasarlanan Kranhäuser, Köln’ün modern mimarisinin önemli örneklerinden biridir. Kendine özgü modern tasarımıyla dikkat çeker. Binalar, büyük cam cephelerle kaplıdır. Üç adet Kranhäuser binası, Köln’ün modern siluetinde önemli bir yer tutar ve şehre çağdaş bir görünüm kazandırır. Genellikle popüler bir fotoğraf çekim noktası olarak kabul edilir.
Neustadt-Nord
Neustadt-Nord bölgesindeki gezilecek yerlere değinecek olursak; Agnesviertel, Köln’ün tarihi bölgelerinden biri olup, özellikle 19. yüzyılın sonlarından kalma zarif binaları ve tarihi atmosferiyle tanınır. Burada kiosk yani büfe kültürü çok yaygındır. Yerel halk, arkadaşlarıyla sohbet etmek ve kölsch içmek için genellikle büfelerin önünde oturur. Buraya yakın yerler arasında ziyaret etmek isterseniz Kölner Zoo (Köln Hayvanat Bahçesi) de bulunuyor.
Merkezi bir meydan olan Ebertplatz, şehrin farklı yerlerine kolayca ulaşılabilen bir ulaşım merkezi olarak öne çıkar.
Köln’ün medya ve yaratıcı sektörlerinin merkezi olan Mediapark, modern ofis binaları, sinema ve restoranları ile dikkat çeker.
Zamanında Belçikalı işçi göçmenlerin yerleştikleri bölge olmasından dolayı Belçika Mahallesi anlamına gelen Belgisches Viertel, Köln’ün ruhunu yansıtan bölgelerinden biri olarak tanınıyor. Köln’ün en pahalı yerleşim bölgelerinden biri olan Belgisches Viertel, şık butikler ve sıra dışı kafe/restoranları ile dikkat çekiyor. Maastrichter Sokak’ta tatlı dükkanlarına bir şans verebilirsiniz. Brüsseler Sokak ise buranın kalbi. Belçika Mahallesi’nin genelinde art nouveau yani sezesyonizm mimarisini yakından görebilirsiniz.
Neustadt-Nord, daha sakin ve şık bir yaşam tarzına sahipken, Neustadt-Süd ise daha hareketli ve genç bir atmosfere sahiptir. Şimdi Neustadt-Süd’ün gezilecek yerlerine baktığımızda bunu daha iyi anlayacaksınız.
Neustadt-Süd
Neustadt-Süd’de uğrayabileceğiniz yerlere gelelim. Zülpicher Straße, şehrin canlı gece hayatının, barlarının ve restoranlarının merkezi olarak bilinen bir cadde. Köln’ün genç nüfusunun ve Köln Üniversitesi’nin yakın olması dolayısıyla üniversite öğrencilerinin tercih ettiği bir eğlence caddesidir. Caddede birçok bar, kulüp ve gece mekanları bulunur. Sokak boyunca farklı mutfaklardan lezzetler deneyebileceğiniz restoranlar ve kafelerle karşılaşabilirsiniz.
Aachener Straße’nin hemen yanında bulunan Aachener Weiher isimli yeşil alan, göleti ve piknik alanları ile dinlenme ve sosyal aktiviteler için tercih edilir.
Büyük bir park olan Volksgarten, yürüyüş, piknik ve çeşitli spor aktiviteleri için ideal bir yerdir.
Südstadt, küçük kafeleri, restoranları ve butik mağazalarıyla tanınır ve sakin bir atmosfere sahiptir. Hem yerel halk hem de ziyaretçiler için cazip bir alandır.
Köln’de gezilebilecek müzeler
Köln’de müze gezmeyi seven biriyseniz, sizin için kaçırmamanız gereken müzeleri de burada sıralamaya devam ediyoruz!
Schokoladenmuseum Köln (Çikolata Müzesi)
Schokoladenmuseum Köln, Köln’de bulunan, çikolataya adanmış bir müzedir ve çikolatanın tarihi, üretimi ve kültü hakkında kapsamlı bilgiler sunar. 1993 yılında açılan müze, çikolata severler ve tarih meraklıları için keyifli bir ziyaret noktasıdır.
Römisch-Germanisches Museum (Roma-Germen Müzesi)
Köln’deki Roma-Germen Müzesi (Römisch-Germanisches Museum), şehrin tarihini ve Roma döneminin Köln’deki etkilerini keşfetmek için mükemmel bir yer. Müze, Köln’ün Roma dönemindeki geçmişini sergileyen birçok arkeolojik buluntuya ev sahipliği yapmaktadır. Köln Katedrali’nin hemen yanında yer alan müze, ziyaretçilere hem kültürel hem de tarihsel bir deneyim sunar.
Dufthaus 4711
Dufthaus 4711, Köln’de bulunan tarihi bir parfüm evi ve müzedir. 4711 markası, özellikle Eau de Cologne (Kolonya) ile ünlüdür ve bu ad, Köln’de üretilen ünlü parfümün ismiyle özdeşleşmiştir. Dufthaus 4711, ziyaretçilere parfüm üretiminin tarihini ve 4711 markasının kökenlerini anlatan bir sergi sunar. Müze, parfüm üretiminin geleneksel yöntemlerini ve markanın tarihini detaylı bir şekilde tanıtır. Aynı zamanda, ziyaretçiler parfüm yapımında kullanılan malzemeleri ve yöntemleri öğrenme fırsatı bulurlar. Müzenin içinde, parfümün nasıl üretildiğine dair çeşitli sergiler, eski ambalajlar ve koleksiyonluk eşyalar sergilenir. Ayrıca, 4711 markasına özgü parfümleri satın alabileceğiniz bir mağaza da bulunur.
Museum Ludwig (Ludwig Müzesi)
Museum Ludwig ismini, yaklaşık 350 modern sanat eserini bağışlayan Ludwig çiftinden alır. Köln’de modern ve çağdaş sanatın öne çıktığı önemli bir müzedir. Sadece Pop Art değil, Rus avangardının geniş bir koleksiyonu ve Pablo Picasso’nun eserleriyle karşılaşabileceğiniz bu müze, sanatseverlerin büyük beğenisini alıyor.
Rautenstrauch-Joest-Museum
Rautenstrauch-Joest Müzesi, Köln’deki etnografya müzelerinden biridir ve dünya kültürlerini keşfetmek isteyenler için zengin bir koleksiyon sunar.
Museum für Ostasiatische Kunst
Museum für Ostasiatische Kunst, Köln’deki Asya sanatına odaklanan bir müzedir ve özellikle Doğu Asya sanatına dair zengin bir koleksiyona sahiptir. Müze, Doğu Asya’nın çeşitli bölgelerinden gelen sanat eserlerini ve kültürel objeleri sergiler.
Kolumba Kunstmuseum
Kolumba Kunstmuseum, Köln’de bulunan bir sanat müzesidir ve modern sanat ile tarihsel sanatın birleşiminden oluşan özgün bir koleksiyona sahiptir. Geç Antik Çağ’dan günümüze kadar resimler, çizimler, baskılar, heykeller, dekoratif sanatlar ve dini ikonlar yer almaktadır.
Deutsches Sport & Olympia Museum (Alman Spor ve Olimpiyat Müzesi)
Deutsches Sport & Olympia Museum, Köln’de spor ve Olimpiyat tarihine adanmış bir müzedir. 1997 yılında kurulan müze, sporun tarihini ve kültürel önemini geniş bir perspektiften ele alır.
Time Ride
Köln’ün bombalandığını belirtmiştik. Bombalanmadan önceki halini görmek istiyorsanız sanal gerçeklik deneyimi sunan Time Ride’ı deneyimleyerek eşsiz bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Gözlüğü taktığınız anda 100 yıl geriye gidiyor ve birçok ana şahitlik ediyorsunuz.
Köln’e ne zaman gidilir?
Aslına bakarsanız Köln her mevsim çok güzel. Fakat özellikle yaz ve ilkbaharın yaşandığı aylarda gitmeniz sizin için daha güzel olabilir. Ancak Noel dönemini yaşamak isterseniz, çok fazla pazar kurulduğu için ve şenlik havası yaşandığı için Aralık ayı da sizin için soğuk olsa bile eğlenceli olacaktır.
Köln’e nasıl gidilir?
Köln’e ulaşım için çok sayıda seçeneğiniz var. Havayolu ya da tren iyi bir seçenek olabilir. Avrupa’nın birçok noktasından trenle Köln’e gelebildiğiniz gibi uçak biletinizi alarak da çok konforlu bir şekilde bu şehri ziyaret edebilirsiniz.
Köln şehir içi ulaşım
Köln’de şehir içi ulaşım ağı oldukça geniş. Banliyö trenleri, tramvay (Straßenbahnen), metro ve otobüsleri tercih edebilirsiniz. Bunun yanında bisiklet, e-scooter, araba kiralama yapabilir ya da taksi tercih ederek gitmek istediğiniz yerlere ulaşabilirsiniz.
Eğer genel olarak şehri yürüyerek keşfedecekseniz tek yön biletler tercih edebilirsiniz. Ancak gün içerisinde birkaç kez toplu taşımaya binmeyi düşünüyorsanız 4’lü bilet ya da gün içerisinde sık sık kullanırım derseniz 1 günlük biletler satın alabilirsiniz. Seyahatinizde birden fazla kişi olacaksanız ve toplu taşıma kullanacaksanız grup bileti tercih etmeniz daha mantıklı bir karar olur.
Kalacağınız süre eğer 1 haftalıksa o zaman haftalık bilet almanız bütçe açısından daha mantıklı olacaktır.
Daha fazla bilgiyi Kölner Verkehrs-Betriebe’nin (KVB) sitesinden bulabilirsiniz. Resmi mobil uygulaması üzerinden bilet satın alabilir, kredi kartı, banka kartı gibi ödeme yöntemleriyle dijital biletinizi telefonunuzda taşıyarak zamandan tasarruf edebilirsiniz.
Ayrıca araba kiralamayı düşünürseniz “Almanya’da araba kiralama” yazımızdan, eğer bisiklet ya da e-scooter kiralaması yapacaksanız da “Almanya’da bisiklet ve e-scooter kiralama” yazımızdan faydalanabilirsiniz.
Köln’de ne yenir ne içilir?
Gelelim Köln’ün yeme içme kısmına. Yemek konusunda baştan uyarıyoruz ki sonrasında kötü deneyimlerle karşı karşıya kalmayın. Yemek yiyeceğinizde et ürünleri tüketecekseniz, domuz etine hassasiyetiniz varsa bunu öncesinde sormanızı ve ona göre seçim yapmanızı tavsiye ediyoruz. Önerilen yemekler arasında domuz etli olan yemekler de bulunuyor, çünkü bunlar Köln’e özgü lezzetler. Şimdi Köln’ün yeme içme kültürüne yavaş yavaş başlayalım..
Öncelikle bahsetmemiz gerekiyor ki Köln’de çok köklü bir bira kültürü bulunuyor. Yeme içme noktasına geçmeden önce bu kültürden detaylarıyla bahsetmezsek Köln’e haksızlık etmiş oluruz.
Kölsch birası
Kölsch, Köln’e özgü hafif, sarımsı bir bira türüdür ve aynı zamanda “Kölsch içebileceğiniz tek kültürdür.” Genellikle düşük alkol oranına sahip olup, hafif ve ferahlatıcı bir tat profiline sahiptir. Geleneksel olarak küçük, 200 ml’lik şişelerde veya bardaklarda servis edilir. Köln’de, Kölsch birası sunan birçok geleneksel bira evi, yani Brauhaus’lar bulunuyor. Bira evlerindeki garsonların isimleri bile bu kültürde başkadır ve “Köbes” olarak adlandırılıyor. Köbes, “Jakob” isminin yerel lehçedeki karşılığı olarak bilinir.
Rivayete göre bu terim, bir zamanlar Köln’de bira evinde çalışan Jakob isimli bir işçiye dayanıyor. Jakob, Düsseldorf’tan gelen bir rakiple içki yarışması yapıyor ve kazanıyor. Sonrasında yerel bir kahraman oluyor ve onun onuruna da tüm garsonlara “Köbes” denmeye başlanıyor. Tabii bir diğer rivayete göre de Köbes adlı Santiago de Compostela’ya giden hacıların yolu olan “Jakobsweg” (Aziz James Yolu) ile bağlantılı. Köln’den bu yola çıkan ve genellikle “Jakob” adını taşıyan hacılar, yol boyunca konakladıkları hanlarda ve bira evlerinde çalışarak para kazanırlardı. Zamanla, bu işçiler için “Köbes” terimi kullanılmaya başlandı ve bu terim Köln’deki bira evlerinde garsonlar için yerleşik bir isim haline geldi.
Köbes adlı garsonlar, yalnızca bira servisi yapmıyor aynı zamanda eğlendirici bir yanları da var. Müşterilerine hizmet verirken, mizahi tavırları ya da bazı zamanlar sert tavırlarıyla dikkat çekiyorlar. Bu geleneği Köln dışında bir yerde kolay kolay göremezsiniz. Genellikle mavi yün yelekler ve deri önlükler giyen köbes adlı bira servis eden çalışanlar, tarihi bira evlerinin değişmez sembollerindendir.
Bira evlerinde kimse sizin bira isteyip istemediğinizi sorgulamaz. Bardağınız bittiğinde hızla bir Köbes gelir ve biranızı doldurup uzaklaşır. Kaç tane içtiğinizi bardak altlığınızdaki küçük bir işaret ya da çentikten anlayabilirsiniz. İçmek istemediğinizde ise bardak altlığınızı alıp bardağın üstüne kapatmanız yeterli.
Himmel un Äd
Elma parçalarıyla karıştırılmış patates püresinden yapılan ve kan sosisi (Blutwurst) ile sunulan yemek, 18. yüzyıldan bu yana tüketilmeye devam ediyor. Yemeğin Köln versiyonu, patates ve elma püresine doyurucu bir lezzet katan ve yemeği oldukça doyurucu hale getiren çıtır çıtır kızarmış siyah muhallebi ve kavrulmuş soğandan oluşuyor. Tatlı ve tuzlunun mükemmel uyumunu sunan bu yemek, Köln mutfağının klasiklerindendir.
Kölsche Kaviar
Siyah kan sosisi, soğan ve genellikle hardalla servis edilen geleneksel bir atıştırmalıktır. Sıkça çavdar ekmeği üzerinde servis edilir.
Sauerbraten
Köln’de sıklıkla yenen bu yemek, ekşi sosta marine edilen ve uzun süre pişirilen dana etinden yapılır. Genellikle yanında kırmızı lahana (Rotkohl) ve patates köftesi (Kartoffelklöße) ile servis edilir. Önceden at etiyle yapılmış hali daha yaygındı. Hala at etinden yapan mekanlar var fakat genellikle dana eti versiyonu daha sık tüketiliyor.
Flönz
Köln’ün meşhur kan sosisi olan Flönz, çiğ ya da pişirilmiş şekilde yenebilir. Özellikle meyhanelerde, hardal ve çavdar ekmeği eşliğinde tüketilir.
Halver Hahn
İsmine rağmen bir yarım tavuk değil, aslında çavdar ekmeği üzerine büyük bir dilim Gouda peyniri, hardal, soğan ve turşu ile yapılan bir sandviçtir. Köln’de yaygın olarak tüketilen bir bardak Kölsch birasıyla birlikte servis edilir.
Döppekooche
Patates keki olarak tanımlanabilecek bu yemek, esas olarak rendelenmiş patates, soğan ve domuz pastırmasından yapılır. Fırında pişirilir ve kalın, doyurucu bir kek şeklini alır.
Erbsensuppe
Sonbahar ve kış aylarında bolca tercih edilen Erbsensuppe yani bezelye çorbası, Köln’de özellikle açık hava etkinliklerinde tercih ediliyor. Sıcak şekilde servis edilen çorbanın içine sosis de konuluyor.
Mettbrötchen
Mettbrötchen, Halver Hahn sandviçinin kıymalı hali denebilir. Bir dilim çavdar ekmeğinin üzerine çiğ domuz eti, soğan, tuz ve karabiber eklenerek tüketiliyor. Bira içilirken de bolca tercih edilen bir atıştırmalık olarak öne çıkıyor.
Rievkoche
Köln ve çevresinde Rievkoche olarak bilinen Reibekuchen, bölgenin sokak yemek kültüründe önemli bir yer tutar. Rendelenmiş patatesten yapılan geleneksel bir yiyecektir ve genellikle elma püresi (Apfelmus) veya şeker pancarı şurubu ile servis edilir. Bunun yanında ekşi krema veya tütsülenmiş somon gibi malzemelerle de servis edilebilir.
Mutzenmandeln
Mutzenmandeln, özellikle Noel döneminde yapılan bir Alman tatlısıdır. Küçük badem şeklindeki bu tatlı, kızartılmış bir hamur işidir ve tat olarak kurabiye ile çörek arasında bir yerdedir.
Geleneksel lezzetleri belirttiğimize göre sıra geldi, yeme içme mekanlarına!
Die Fette Kuh: Burası şehrin en ama en ünlü hamburgercisi olabilir. Burada lezzet keyfi yaşayacaksanız sıra beklemeyi göze almanızı öneririz. Ancak tadına baktıktan sonra kesinlikle değdiğini göreceksiniz.
Mangal Doner Restaurant: Polonya asıllı Alman futbolcu Lukas Podolski’nin kurduğu döner zinciri Mangal Doner Restaurant’ın ilk şubesi Köln’de bulunuyor. Sevilen dönerciler arasında yer alan bu mekanı siz de deneyebilirsiniz.
Minsu Restaurant: Çok nezaketli ve misafirperver bir işletme olan Minsu Restaurant’ı kesinlikle tercih edebilirsiniz. Lezzetli sushileri ve geniş menüleriyle herkese hitap ediyor.
Rievkoochebud Reibekuchen: Reibekuchen için tercih edebileceğiniz mekanların başında geliyor.
FRÜH am Dom: Turistik mekanlardan biri olan bu işletmede yerel bira ve lezzetleri deneyebilirsiniz.
Monkey Bar: Lezzetli kokteylleri güzel bir manzara eşliğinde denemek isterseniz, tercih edebileceğiniz mekanlar arasında yer alıyor.
The Grid Bar: Zengin kokteyl çeşidiyle büyük beğeni alan The Grid Bar, Köln’e geldiğinizde tercihleriniz arasında bulunabilir.
Max Stark: Geleneksel yemekler ve içecekler servis eden, rahat ve nostaljik bir iç mekanı bulunan bir birahane olarak, çok sayıda kişi tarafından tercih ediliyor.
Aşağıdaki haritada kırmızıyla işaretli numaralar gezilecek yerleri, morla işaretli yerler müzeleri ve maviyle işaretli yerler ise yeme içme mekanlarını göstermektedir.
Köln konaklama
Köln, çok geniş bir ulaşım ağına sahip olduğu için kaldığınız bölge o kadar önemli olmayacaktır. Ancak turistik bölgeye yakın olsun isterseniz Frisenplatz bölgesi tercihleriniz arasunda bulunabilir.
Köln gezisi için bütçe
Köln gezi rehberi hazırlarken, bütçeden bahsetmesek olmaz. Gezinizin bütçesi için nokta atışı bir fiyat vermemiz hiçbir zaman doğru olmaz. Çünkü kişisel zevkler, gidilen restoranlar ve yapılan gezinin süresi gibi faktörler bütçenizi doğrudan etkiler. Biz de size bazı ürünlerin fiyatlarını yazıyoruz ki aklınızda hemen hemen bir karşılaştırma şansı oluşabilsin.
- Döner 8 euro,
- Wurst 5 euro,
- Pommes (patates kızartması) 3-4 euro,
- 33’lük bira 3-4 euro,
- Filtre kahve 2 euro
Köln gezisi için püf noktalar
Köln’e seyahat edecekseniz, seyahatinizi kolaylaştıracak ve size yardımcı olacak önemli püf noktalarına birlikte değinelim.
- Köln’de çok fazla fuar yapılıyor ve fuar dönemlerinde oteller aşırı pahalı oluyor. Tatilinizi bu döneme denk getirmemeye özen göstermenizi öneriyoruz.
- Yurt dışından Köln’e bir seyahat planlıyorsanız SIM kart konusunu aklınızdan çıkarmamaya özen gösterin. Bu konuda kaleme aldığımız “Almanya SIM kart: En iyi SIM kart ve eSIM seçenekleri” yazımız size yardımcı olacak.
- Almanya’da çok sık şekilde yağış yaşanıyor. O nedenle ne zaman olursa olsun bizce bavulunuzda mutlaka bir yağmurluğunuz olsun.
- Yurt dışı seyahatinizi gerçekleştirme kararınızda pasaportunuzun geçerlilik süresini sakın göz ardı etmeyin.
- Yurt dışına çıkarken yanınıza nakit almaya, Köln’de gezerken de toplu taşıma kullanacaksanız küçük miktarlı paraları yanınızda taşımaya özen gösterin.
- Reçeteli ilaçlarınız varsa seyahatinizde yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin.
- Hangi firmayla uçuş yapacaksanız bavulunuzun taşıma şartlarını sağladığından emin olun. Bu kontrol sizi ekstra ücretlerden ve yaşanabilecek sorunlardan koruyacaktır.
- Eğer çocuğunuzla birlikte seyahat edecekseniz ve tek ebeveynseniz bu durumda seyahat muvafakatnamenizi yanınıza almayı unutmayın.
İhtiyacınız olabilecek numaralar
Köln’e tatile gidiyorsanız “Almanya’da acil durum numaraları” yazımıza göz atmalısınız.
Polis: 110 Ambulans: 112 İtfaiye: 112
Köln’ü karış karış gezdiğim rehber videomuzu da izlemeyi unutmayın! 🙂
I first came to Germany in 2014 to study for my master’s degree in International Culture and Management. The friendships I made here made me feel like I belonged to this completely different culture, and the family I built with my wife Evrim and son Leo made me call Germany “home”.
As a NASM-certified Personal Fitness Trainer, I also write about sports on Vasistdas.