Şimdi gözlerinizi kapayın ve yağda kızarmış, içi marmelat dolgulu bir mayalı hamur düşünün. Otomatik olarak yüzünüze bir gülümseme yerleşecektir bence. Cäcilie Krapf 1600’lü yıllarda bu lezzeti bulduğunda bu kadar heyecan dolmuş muydu bilmiyorum ama benim için Berliner aslında mutlulukla neredeyse denk.
Berliner nedir?
Her ne kadar Türkçe tariflerde zaman zaman adı Alman pastası olarak geçse de aslında Berliner yerine o pasta bambaşka bir tariftir. Almanya‘da da yörelere göre isimleri değişiyor Berliner’in: Kräppel (Hessen), Kuchli (Schwaben), Pfannkuchen (Berlin), Bachenemais (Salzburg), Krapfen, Glasskrapfen, Faschingkrapfen (Osterreich), Puffel/Puffelchen (Aachen ve çevresi), Boules de l’Yser (Belçika) ya da sadece Berliner.
Hepsini duyduğumuzda çok küçük farklarla aynı atıştırmalıktan bahsediyoruz. Ama özellikle Berliner deyince kelime anlamının aslında Berlinli olduğunu da unutmamak gerek. Zira John F. Kennedy Berlin’de 1963 yılında yaptığı konuşmanın sonunda “Ich bin ein Berliner” deyince bu hamur kadar yumuşacık bir kalbi olduğuna değilse de bir Berlinlinin ne kadar özgür olduğuna vurgu yapmıştır. Bu konuya yazımın sonunda geri döneceğiz.
Karnal zamanında en sık tüketilen hamur işi
Berliner elbette ki her zaman bulunabilen bir hamur işi olsa da özellikle karnaval zamanı çok daha fazla tüketilir. Bu rağbetin sebebi ise karnavalın hemen arkasından başlayan oruç zamanında et, süt, yumurta ve alkolün yasak olması.
Özellikle ortaçağda bu gelenek hem çabuk bozulabilecek bu tip ürünlerin tüketilmesini hem de oruca başlamadan güç toplamayı amaçlarmış. Bugün ise Berliner daha ziyade, yollarda kostümler içerisinde gezinen insanların elinde birer atıştırmalık ve tabii şaka malzemesi olması. Evet şaka malzemesi; zira içine her zaman konulan marmelat yerine hardal, patates, ya da soğan konularak ikram edilen kişinin o dolguyu yediğindeki yüz ifadesi izlenir, gerisi arkadaş ortamının size getirdikleri ile ancak sınırlandırılır.
Berliner tarifi
Şimdi gelelim Berliner nasıl yapılır sorusunun yanıtına. Malzemeleri sayarak başlayalım!
- 1/2 vanilya çubuğu veya 2 tatlı kaşığı toz vanilya
- 100 ml süt
- 125 gr tereyağı
- 500 gr un
- 1 tatlı kaşığı kuru maya
- 2 yumurta
- 1 yumurta sarısı
- Kızartmak için yağ
- Marmelat (iç dolgusu için)
- Pudra şekeri
Berliner yapımı
Şimdi gelin Berliner nasıl yapılır bakalım:
-
Vanilya çubuğunu ikiye bölün ve içini dikkatlice kazıyın. Sütü ve vanilya özünü tereyağ ile bir tencerede ısıtın.
-
Unu maya, yumurta, yumurta sarısı ve süt-tereyağı karışımıyla birlikte sert bir hamur elde edene kadar yoğurun.
-
Hamurun üzerini örtüp ılık bir yerde 30 dakika dinlendirin.
-
Daha sonra hamuru elinizle tekrar iyice yoğurun. Hamur elinize yapışırsa biraz daha un ekleyebilirsiniz.
-
Hamuru 90 ila 100 gr’lik toplara bölün ve un serpilmiş bir fırın tepsisinde 15 dakika daha dinlenmeye bırakın.
-
Yağı ısıtın ve pişene kadar her iki tarafı da 8-10 dakika kızartın. Berliner’leri kızartırken altlarına küçük yağlı kağıtlar koyabilirsiniz.
-
Pişmiş olanları pudra şekerine bulayın.
-
Bölgelere göre değişmekle beraber özellikle kırmızı renkli bir marmelatı bir sıkma torbasına doldurun ve pişen hamurların içini doldurun.
Bu arada Almanya’daki malzemelerle bizim damak tadımıza en rahat buluşturan tarifleri merak ederseniz Instagram sayfamda bulabilirsiniz.
Şimdi “Ich bin Berliner” konusuna geri dönelim. Amerikan Başkanı Kennedy 1963 yılında Batı Berlin’de bir konuşma yapar. Bu konuşma ile Kennedy, Sovyet destekli Doğu Almanya’nın Berlin Duvarı’nı inşa etmesinden sonra ABD’nin Batı Almanya’ya verdiği desteği gösterir.
Gelin o günden bu kısa kesiti birlikte izleyelim…
2014 sonunda sadece İstanbul’a kısa bir mola olarak geldiğim Almanya’da, kendimi 2017’de yerleşme kararı alarak buldum. Sürdürülebilirliği temel alan Enerji ve Çevre alanlarında iflah olmaz bir yüksek mühendis olmakla birlikte bu anlayışı kendi mutfağına da taşıma şiarıyla hareket eden bir “private chef” ve mutfak uygulamaları meraklısı ve yemek fotoğrafçısıyım.
Instagram’da @engineerskitchen.tr adlı sayfamda içerik üretiyor, orijinal reçeteleri ve mutfağımdaki çeşitlemelerini fotoğraflıyorum.
Bu tatlının tarihi çok eskiye gider. Eski Roma’daki adı Globuli‘dir. Ardından ilk dolgulu ve şeker pudralı formu Almanya’da Nuremberg’te ortaya çıkmıştır. Sonra Avrupa geneline dağılmıştır. Mesela Polonya’lı Yahudiler aracılığıyla adı Ponçik’e evrilmiş, sonrasında ise adı Yahudiler için kutsal günlerden biri olan Hannuka’da pişirilen Sufganiyah olmuştur.
Gefällt mir sehr, Glückwunsch. Es sieht wunderschön aus, mein lieber Koch. Ich liebe Erdbeere. Ich habe es einmal probiert und es war sehr gut. Ich hatte keine Zeit, es noch einmal zu tun. Ich freue mich auf. Ich versuche es nochmal, ich frage mich wie das mit glutenfreiem Mehl geht ????❤????⚘????