Öncelikle bilingualism yani iki dillilik ne demektir? İki dillilik, basitçe iki farklı dilde iletişim kurabilme becerisine denir. Burada anlama, okuma, konuşma ve yazma kastedilmektedir. Pasif çift dilliler daha çok anlama ve okumada iyiyken konuşma ve yazmada zorlanabilmektedirler.
Aktif çift dilliler anlama ve okumaya ek olarak iyi konuşur ve yazarlar. Farklı konularda farklı dilini daha iyi kullanabilen çok sayıda çift dilli vardır. Yani dil yetkinliği konuya da çok bağlı olmaktadır.
Almanca öğrenme konusunda hevesiniz varsa bu yazımızı sakın kaçırmayın!
Almanya’da çocuğun iki dilli olması için neler yapılabilir?
Almanya’da çocuğun bilingual olması için yapılabilecekleriniz:
- Hedef koymak
- İki dilliliğin tavırla ilgili prensiplerini benimsemek ve uygulamak
- İki dillilik için ideal ortamı yaratmak
Gelin bunları detaylı olarak inceleyelim.
Hedef koymak
Ailenizle ve çocuklarınızla ülke dilindeki nihai hedefinizi belirlemek ilk adımdır. Eğer devlet okuluna gideceksiniz ve çocuğunuzun Almancayı çok çok iyi bilmesi gerekiyorsa izlenecek yol, çocuğunuz İngilizce okula gidecekse ve zaten ülkede sadece 2-3 yıl kalacaksanız izlenecek yoldan farklıdır.
3 yıl sonra Almancada nerede olmak istiyorsunuz? 1 yıl sonra ne seviyede? 6 ay ve 3 ay sonra ne seviyede? Bu şekilde düşünmek sizi baskıdan kurtarıp bilingualism ile ilgili hedefinizi uzun vadeli görmenizi sağlayabilir.
Bilingualism prensiplerini benimsemek ve uygulamak
İki dillilik prensiplerini benimseyecekseniz, bunları bilmeye de ihtiyacınız olacak.
Olumlu olma
Yani ülkeye ve dile olumlu yaklaşma, çocuklarınızın bu dili neşe ile öğrenmesine ve sevmesine katkıda bulunma. Herhangi bir dili veya kültürü kınamama, çok negatif bakmama önemlidir. Çocuğunuza Almanca konusunda uzun vadeli pozitif başarı hayalleri verebilirsiniz 🙂
Sizin büyük etkiniz
Siz şu anda Almanca bilmiyor olsanız bile çocuğu Almanca konuşulan ve Almanca ortamlara yerleştirecek olan sizsiniz.
Çocuğun dile emek vermesini teşvik edecek olan da sizsiniz. Siz büyük ihtimalle çocuklarınızın da geleceklerini düşündüğünüz için Almanya’ya geldiniz, çocuklarınızın kahramanısınız. Kendinizi çift dillilik yolculuğunda bir kahraman gibi görürseniz bu sizin için eğlenceli hale de gelecektir.
Momentum
Her gün yapılan doğru davranışların ve verilen emeğin beyinde nasıl çoğaldığını ve katlanarak kartopundan bir çığa dönüştüğüne inanamayacaksınız. Dil öğrenmek lineer, zamanla doğru orantılı değildir.
Başlarda beyine daha çok dilin girdileri toplanır, sonradan aktif çift dillilik dediğimiz konuşma gerçekleşir – momentumu kesmeden sürdürürseniz dili edinme veya öğrenme zorlanmadan gerçekleşecektir. Her gün dile emek vermek alışkanlık olacaktır.
Çekin / itmeyin
Almancada eğlenceli, çocuğun kendisinin motive olup o dilde zaman geçirmek istediği fırsatları yaratırsanız ve çocuğu çok zorlamazsanız direnç ile karşılaşmazsınız. Duymuşsunuzdur, öğretmek için baskı yapılan beyinde, direnç nedeniyle algılama kapasitesi düşebilmektedir.
Dilde zorlama olmadan, iletişim motivasyonu ile olan öğrenme en güzel öğrenmedir.
Zaman
İki dillilik idealde ömür boyu sürecektir. Her çocuk kendi öğrenmesini kıyaslanmadan, çok da acele ettirilmeden gerçekleştirme hakkına sahiptir. Uzun vadeli düşünme ve zamanın bizim dostumuz olduğu inancı ve SABIR çok önemlidir.
Bilingualism becerisine sahip çocuklar yetiştirmek için başınızı dik tutun, moralinizi bozmayın lütfen. Yeni gelip de dili hiç anlamayan çocuklar, 3 ay içinde konuşmaya başlayıp, hatta arkadaşları ile birlikte hangi yaşta olursa olsun, oyun oynayabilmektedir.
Momentum da göz önünde bulundurulduğunda her gün düzenli verilen emek katlanarak orta vadede çok güzel sonuçlar verecektir.
Bilingualism (iki dillilik) için ideal ortamı yaratmak
Çift dil için doğru bir ortam yaratma konusunda endişeleriniz varsa ya da bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, bu kısım kesinlikle size yardımcı olacak.
Denge
Dile maruz kalınan yani bir dille geçirilen sürelerin yaklaşık eşit olması. Bu pratikte zor uygulanabilir bir hedef olsa da dengeye yaklaşmak önemlidir. İki dillilerin genelde baskın dilleri olur ama denge hedefleniyorsa İki dilde de çok iyi düzeylere ulaşmak mümkündür.
Yoksa baskın dil, yani ülke dili Almanca, azınlık dilinden (burada Türkçe) almaya, önce öğrenilmiş bile olsa onun yerine geçmeye başlar.
Dilin kalitesi
Doğru dili öğrenmek için, doğru girdi, zengin kelimeli, doğru dilbilgisine sahip, güzel aksanlı, ana diline yakın bir dilde konuşan insanlardan bir dili duymak önemlidir.
Süre
Değer olarak uyanık olunan saatlerin yaklaşık yarısının dillerden birisinde geçmesi gerekir (iki dilli ise). Bilimsel araştırmalar, iyi bir çok-dillilik seviyesine ulaşmak için uyanık saatlerin minimum %20-30’unun hedef dillerden birinde geçmesini öneriyorlar.
Bu özellikle yeni gelmiş çocukların Türkçelerini kaybetmemeleri için çok önemlidir.
Almanya’ya yeni gelecekseniz, Almancaya daha gelmeden çok yoğun zaman ayırmanız iyidir. Veya gelmiş iseniz, dilin değişik ortamlarda ve durumlarda doğal halinde duyulması, direk kolay kelimelerle ya da cümleler kurarak konuşma fırsatlarının yaratılması, hem çocuğun anlamasını çok geliştirecek hem de kendine güvenini arttıracaktır.
Çocuğun yaşına ve başka bir dili bilip bilmemesine göre yaşıtları ile vakit geçirmesi yerinde olacaktır. Kreşe, anaokuluna ve okula başlamadan önce de ortam düşünülebilir.
Çocukla Almanca vakit geçirebilecek oyun ablalarının bulunması, çocukların okul veya çevrenin spor kamplarına yazdırılması, onlara canları sıkılmadan arkadaş edinme fırsatı verecektir.
Almanya’da Türkçe konuşan çok fazla görevli ve çocuk bulunmaktadır, gittiği kamplarda Türkçe konuşan kişilere belli kelimeleri sorması, onlardan belli kalıpları öğrenecek olması kendini evinde hissetmesini hızlandıracaktır.
Eğer çocuğunuz ilkokulda ise ve Almancasının henüz geride olduğunu düşünüyorsanız, matematiğine çok ağırlık verip, sayılarda iyi olmasını sağlamanızı öneririm. Matematik bütün dünyada olduğu gibi Almanya’da da çok değerli bir ders.
O yüzden ortaokula giriş için notlanan 3-4 dersten biri olan matematiğinin çok iyi düzeyde olması, hem okuldaki görünen başarısında hem de kendine güveninde, okulu sevmesinde etkili olacaktır.
O yüzden, iki dillilik yani bilingualism ile ilgili lütfen endişelenmeyin. Doğru ortamlara yerleştirilen çocuklar Türkiye’de öğrenilen Almanca gibi kelime, dilbilgisi ve cümle kalıpları ötesinde, direk çok yoğun dil kullanma ve konuşma ile Almanya’da çok daha hızlı ve çok daha güzel bir Almanca öğrenecekler.
Lütfen öğrenme hızını Türkiye’dekinden kat ve kat hızlı olarak kabul edin. Gülümseyin 🙂
Almanya’ya hoş geldiniz! Kararınız tekrar size ve ailenize güzellikler getirsin. Sağlık, başarı, sağlık ve mutluluklar diliyorum. Saygılarımla ve esenliklerle…
Deniz Çeliköz
Dillere olan ilgim 11 yaşında, Balıkesir Anadolu Lisesi hazırlık sınıfında başladı. Almanca’yı İngilizce’den hemen sonra ikinci yabancı dil olarak özel ders alarak ve kasetlerden tekrar ederek öğrendim, sonra yıllar boyunca çeşitli kurslarla ve Almanya’da ilerlettim.
ODTÜ Endüstri Mühendisliği ve INSEAD executive MBA mezunuyum. 2003 yılından beri Almanya’da ve İsviçre’de teknoloji ve stratejik yönetim danışmanı ve koç olarak çalışıyorum.
10 yıldır gönlümde yatan aslan olan çocuklarımızın mutluluğu, eğitimi ve çift dilli yetişmesi konusunda araştırıyor, öğrendiklerimi değişim yönetimi ile sentezliyorum. Bu sentezi Happy Bilinguals Youtube kanalından yayınlıyorum. Yine Happy Bilinguals çerçevesinde mutlu çift dilli çocuk yetiştirmek, aile ve başarılı kariyer dengesi konusunda koçluk servisleri veriyorum.
Alman eşim ve 8 yaşındaki oğlumla birlikte Münih’te ikamet ediyoruz.